 |
| Unknown Artist |
27 – 28 Temmuz günlerinde etkili olabilecek bir açıyı temel alıyor bu yazı…
Boğa’daki AY, Akrep’teki Mars ile karşıt ve Aslan’da Merkür ile T-kare oluşturuyorlar. Esaasen Merkür’ün Mars’a karesi zaten gerilimli bir zihinsel ve fiziksel tutuma neden oluyor… Ay da işin içine girince durum daha RENKLİ bir hal alıyor.
MEALİ;
Sosyal düzlemde kutuplaşma söylemlerini tetikleyebilecek bir açı… Zira herkesin EN İYİSİNİ BİLME eğilimini çok güzel temsil ediyor. Maalesef fikir farklılıklarının saldırgan tutumlara, aşağılamalara dönüşme ihtimali var. Yürütülen soruşturmalarda aşırı bir titizlik gösterilmesi, yargının hataya yer bırakmamak adına fazla sert sonuçlara gitmesi potansiyeli mevcut.
Bireysel düzlemde ise bizim fikir farklılıklarına tahammülümüzün az olduğu bir süreçten geçiyoruz. Fazla iyi dinlemeden, tam anlamadan hoşlanmadığımız kişilere çıkışma, tavır alma eğilimi gösterebiliriz.
Öte yandan eleştirilere aşırı duyarlı olma, hatalarımızı kabul edememe, kendi bildiğimizi her şeye rağmen yapmakta ısrar etme gibi eğilimler de iyice artabilir.
HAKLI olmak insanı kısa bir süre için iyi hissettirir…
Ama bir şekilde HAKLI çıkmanın verdiği güç hissi ve gazla, HAK’tan yana olmayı bırakıyor, bize yapılmasını istemediğimiz şeyi hazır imkan çıkmışken yapıveriyorsak, bu vicdanımızı alttan alta tırmalamaya, ağzımızda hoş olmayan bir tat bırakmaya başlar…
Hatta bu ”fazla ileri gitmiş olma” hissini bastırmak için, karşıt bellediğimiz kişileri iyice suçlu çıkartmaya çalışabiliriz. Eksik bulma, aşağılama çabamız artar. Yani özünde bizim onlara sert davranmaya yerden göğe hakkımız olduğuna kendimizi inandıracak şeyler bulmak için uğraşır ha uğraşırız :)
Ama her şeye DUR demek gereken bir zaman vardır… Bize yapılmış bir haksızlığın karşılığını dahi hak sınırlarını aşarak verdiğimizde, zarar gören bizim özsaygımız, vicdanımızla bağımız, ve elbette başka insanlar gözündeki meşruiyetimiz olacaktır.
Eğer birileri bize AŞIRI sert davranıyorsa, yani yapmayın diye uyardığım durumla biz karşılaşıyorsak, bu süreci de geri çekilerek ve tartışmayı daha fazla büyütecek adımlar atmayarak geçirmekte fayda vardır. Zira yanan ateşe odun atmak iyi sonuç vermez.
Bir insan bize adaletsiz davranıyorsa, yapılacak en iyi şey ”istersen bir daha düşün” deyip bir süre için durmaktır. Bu zayıflık değildir. Bu önce ayağını basacak sağlam bir zemin bulmak, sonra da uygun zamanda uygun tutumla yeni bir hak arayışına gitmek için kendine fırsat yaratmaktır.
Sertliğe eşit hatta daha yüksek bir sertlikle karşılık vermek, uzlaşılmaz çatışmalara yol açar…
Anlık savaşları kazanmak için YOLU kaybetmeyelim! Zira bir kez çıktıktan sonra yola geri dönmek hep daha acı vericidir…
Hard To Say I Am Sorry – Chicago … Birbirimize Ne Söylemiş Olursak Olalım Sen Benim Vazgeçemeyeceğim Bir Parçamsın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder