31 Aralık 2012 Pazartesi

2012 Biterken, Ağır Giden AY Neyin Üstüne Basıyor ya da Birbirini Ağırlayan YOD’lar


Stopped Moment - Vladimir KUSH
Stopped Moment – Vladimir KUSH

2012 Bitti bitecek… LAKİN, Ay iki gündür Aslan‘da ve yavaş ilerliyor … Farkındaysanız hayatımızın ritmi hızlı olsa da, bizim üzerimizde de bir garip ağırlık, bir baskı duygusu var. Kendi kendinize ”Ya ben niye tam iyi gibi değilim ya? İçimde neden bir garip bunalma hali, sanki üstüme görünmeyen biri oturmuş da ben kalkamıyormuşum gibi bir duygu var?” diye soruyor olabilirsiniz… Bunun nedeni;

27 Aralık 2012 Perşembe

28 ARALIK 2012, Yengeç’teki Dolunay’ın Burç ve Yükselen Burca Göre Etkileri






KITEBOOK
Dün çok detaylı yazmıştım Dolunay dinamiklerinin genel analizini. Ama bugün de kısa bir özet geçeyim.; Bu Dolunay’ın konusu, yolumuza devam edebilmek için özümüze dönmek… Sarpa saran olaylarda, cevap, çözüm, çıkış bulmak için daima başlangıç noktasına dönmez miyiz? Uçurtmalara benzer insanın benliği, hep yükselmek ve başına buyruk bir şekilde rüzgarla uçmak ister… Ama onu kendi haline bırakırsak kaybolur gider. Bu yüzden uçurtmaların bir ipi vardır. Ve o ipi tutan bir el… Hayatın iniş çıkışlarına uçurtmamızın kapıldığı rüzgarlar diyelim. İp aidiyet duygumuz olsun. Uçurtmanın ipini tutan el de ruhumuzdur.

Bize sonsuz güven hissini veren şey, ne paradır, ne mevki, ne de aşk … bu hissi damarlarımızda akan kanın içine deli bir nehir gibi salan, kanatlarımızın altına tatlı bir rüzgar olup bizi yükselten tek şey ait olduğumuz yeri ve ipi tutanın ruhumuzun eli olduğunu asla unutmamaktır! Bu dolunayda – dolunayın yıldız haritamızda geçtiği eve ve tetiklediği açılara bağlı olarak – bir takım deneyimler geçireceğiz. Bunların bazıları çok olumlu, bazıları olumsuz, bazıları belirsiz gelecek bize. Eğer gönül gözümüzü açıp da bakarsak, uçurtma aklımızla yaşamak zorunda olmadığımıza şükredecek ve ipimizi tutan ele yani ruhumuza şükredecek ve ipimize yani bizi daima özümüze bağlayan, evin yoluna döndüren aidiyet duygumuza daha sıkı sarılacağız..

26 Aralık 2012 Çarşamba

28 Aralık’ta Yılın Son Dolunay’ı Yengeç’te; Evin Yolunu Arayan Uçurtma



Collage: Flying Houses - L. Cherere
Collage: Flying Houses – L. Cherere
Dolunay, doğası itibariyle bir halkanın tamamlanması, bir enerji devresinin sonlanıp, meyvelerini sunması ve bizi açtığı sofranın nimetleriyle bir yandan onurlandırırken, bir yandan da sınava çekmesidir. Dolunay dönemlerinde karşımıza çıkan fırsat ve tehditler her zaman göründükleri gibi olmazlar. Dolunay vadisi, gizem, hayal ve aldanışlarla doludur. Duyarlılığımızın zirve yaptığı bu dönemde, karşımıza çıkanlara verdiğimiz ilk tepkiler bize ayna tutar, bize bizi yansıtırlar. Ve biz zaaflarımız, gücümüz, korkularımız, cesaretimiz, özdeğerimiz, değer verdiklerimiz, görünürdeki ve gerçek kazançlarımız ve kayıplarımız arasında, bir muhakeme yapmak zorunda kalırız.

28 Aralık 2012’de, tam böyle bir yılın sonuna yakışan bir Dolunay yaşayacağız. İzninizle bir görsel tasvir yapacağım; Haritanın merkezinde bir uçurtma var. 3’üncü ve 4’üncü evlerin sınırındaki IC çizgisinde, 7 derece Yengeçte yer alan ve Mirzam sabit yıldızı ile kavuşan Ay, uçurtmanın kuyruğu… 9’uncu ve 10’uncu evlerin sınırındaki MC çizgisinde yani haritanın zirvesindeki 7 derece Oğlakta yer alan, üstelik Pluto, Facies Sabit Yıldızı ve Juno ile kavuşanGüneş ise göğe yükselmeyen çalışan tepe nokta. Uçurtmanın bir kanadını Güneşin yöneticisi olan, 7. Evdeki Satürn tutmuş, bir kanadını da 12. Evdeki Chiron. Meali;

23 Aralık 2012 Pazar

GAMSIIIIZ Bİ GÜN :)



Butterfly & Seagulls - Michael Cheval
Butterfly & Seagulls – Michael Cheval

” Offf 21 hatta 22 Aralık’ı da hasarsız atlattık” diyenlere selam olsun :) Aslında birşeyi atlattığımız filan yok … hayat olduğu gibi acı ve tatlı yüzleriyle bize bizi hatırlatmaya devam ediyor. Bir aydır çevire çevire yazdığım YOD açısı, Uranüs – Pluto karesi, işlerini yapmaya ve hepimizi alıştığımızdan farklı bir dünyaya uygun hale gelmemiz için yontmaya devam ediyorlar. Ve bu da ”kötü” birşey değil… Hayat bizim hayal ettiğimiz gibi gitmediği zaman da farkedilmesi gereken güzelliklerle dolu. Daha doğrusu ”şeylere”güzellik yükleyen biziz… Güzelliğini takdir etmek arzusuyla baktığımız herşey bize zenginliğini açmak üzere beklemekte… Yeter ki Güneş-Juno kavuşumunun daha da mümkün hale getirdiği ”saf’lık ve yargısızlık” ile bakalım etrafımıza.

20 Aralık 2012 Perşembe

21 Aralık 2012, gerçekten de DÜNYA’nın GÖRDÜĞÜ EN UZUN GECE ‘mi olacak?

Horn of Babel - Vladimir KUSH

Winter Solstice diye geçer Avrupa’nın pagan toplulukları arasında. İran’lılar Yelda derler … kadınlara verilir adı. Yılın en uzun gecesidir 21 Aralık. Aslında en eski toplumlarda bile tekrarlanan ve şimdilerde eski bilgi ile yeni bilginin bir uzlaşısı misali Noel olarak kutlanan büyük kış geçişi, adı üstüne bir bayramdır. Zamanın doğanın ritmleri ile bütünleşerek yaşamayı bilen bilge insanları, tohumların toprağın koruyucu örtüsü altına girip, kar suyunun süzdüğü minerallerle beslenmesi ve bir sonraki yılın bereketine hazır hale gelmesini temsil eden bu geçişi, coşkuyla onurlandırırlar. Son olmadan yeni başlangıçların olmayacağını, verimli olmak için bir değişim döngüsünün şart olduğunu bilir ve bunu hoşnutlukla sineye çekerler…

Modern toplum düzeni ise doğanın döngüleri ile bütünleşmek değil, eninde sonunda yenik düşeceği belli olan bir çatışmaya girmek üzerine kurulu olduğu için, insan doğal geçişler karşısında daima kaygılı, kuşkucu ve savunmacı bir hale gelmiştir. Değişimi yaşamanın ve ona adapte olmanın kendi bünyesini de güçlü kıldığını bilmezden gelmiş, tembel, kaçınmacı, üretkenlikten ziyade tüketime odaklı bir duruşu benimsemiştir.

MAYA takvimi tarafından altı çizilen ve başka kültürlerde de izine rastlanan büyük bir değişme işaret eden 2012 yılının bitişi de, olumluya doğru değil olumsuza doğru bir değişim gibi algılanmakta, korkuyla yönetilen, kendine yabancılaştırılıp ayakta duramaz hale getirilen insanlar, 21 Aralık 2012′nin DÜNYANIN GÖRDÜĞÜ EN UZUN GECE olması korkusuyla bekleşmektedirler…

Bu yazıyı yayınlayalı epey zaman oldu. Ama belki hala erişeceği gözler ve gönüller vardır biryerlerde… Okumak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız.

17 Aralık 2012 Pazartesi

BUGÜNÜ KAÇIRMAYIN! Zihin ve Basiret Açıklığı Zamanı...

Opening Door - ARZAMAS
Bugün Akrep'in 8. derecesindeki Satürn, Oğlak'ın 8. derecesindeki Pluto ve İkizler'in 9. derecesindeki - Lilith destekli - Retro Jüpiter arasındaki YOD bütün haşmetiyle devam ederken, Merkür de tam Yay'ın 8. derecesine geliyor ve Jüpiter ile tam bir karşılıklı ağırlama yapıyor. Güneş de Yay'ın 25 derecesinden, Güney Ay Düğümüne tam bir 150'lik açı yapıyor.

Tekrar anlatmaktan zarar gelmez; bu YOD ''Yaratan'ın Parmağı'' ya da ''Tanrının Parmağı'' olarak da tabir edilen bir açıdır ve özellikle ağır abiler - Satürn, Jüpiter gibi uzun etkili gezegenler - arasında gerçekleşince tüm insanlığın kaderini etkileyen değişimleri tetikler. Rabbin eli bize, ''Şunu halledin artık!'' der gibidir.

14 Aralık 2012 Cuma

13 Aralık 2012 YAY’daki Yeniay’ın Burçlara Göre Etkileri …

Geç kaldım bu yazıyı yazmakta… KESİN İKİZLER’deki JÜPİTER Retro olduğu için :) Ya da haritamda 4. evimde gerçekleşen boşluktaki YeniAy bana merkezimi kaybettirdiği ve 10. evimdeki Jüpiter – Lilith kavuşumu nedeniyle bazen düzensiz ve kontrol altına alınması güç hale gelen sorumluluklarla başetmekte zorlandığım için… YANİ BEN SUÇSUZUM HAKİM BEY :) Ama bu benim yapacağım dediğim birşeyi geciktirdiğim gerçeğini değiştiriyor mu? HAYIR! Bana önceliklerimi daha iyi düzenlememi hatırlatıyor mu? EVET! Demek ki, 28 Aralıkta gerçekleşecek Dolunay’a kadar, iç dünyamdaki iniş çıkışların profesyonel yaşamıma ve sosyal sorumluluklarıma yansımasına izin vermemek, sorumluluklarımın verdiği kaygının da iç dünyamı karıştırmasına izin vermemek üzerine çalışacağım…

”Ay gibi ölüp, yepyeni bakış açıları, yepyeni umutlar, yepyeni tasarılarla yeniden doğacağız bugün! Yoldaki engel gibi gördüğümüz şeylere takılmayı bırakıp, asıl engelin kendimiz olduğunu, bazı şeyleri fazla tırnaklarımızı geçirdiğimiz için yitirdiğimizi, bazen duruşumu yitirmiyim derken samimiyetimizi kaybettiğimizi, yolun bizi götürdüğü ufka doğru ilerlemeyi reddettiğimiz, oyuna katılmadığımız, somurtup inatlaştığımız için bir türlü eğlenemediğimizi, anlayacağız” demişim genel yorumda …

Aşağıda da, BURÇ ve YÜKSELEN BURÇ’lara göre hangi konulara odaklanmamız gerektiği hakkında detayları aktarıyorum. LÜTFEN,Güneş ve Yükselen burç noktaları 20 dereceden yukarıda olanlar, bir sonraki burcu okusun!

12 Aralık 2012 Çarşamba

13 ARALIK 2012, YENİAY YAY'da, Ölmek İçin Harika Bir Gün :)


Eğer bu yazıyı okuyorsanız, 21′i değildi de bugün müydü ki… denilen 12 Aralık barajını geçmişsiniz demektir :) Ama kurtulduğunuzu sanmayın… 13 Aralık ölmek için daha harika bir gün! Sabah saat 10:42 itibariyle (İstanbulbazlı harita) Yeni Ay, YAY Burcunun 21:45 derecesinde hayatına başlıyor. Ve 2012 bitmeden önce son bir mesaj gönderiyor bize…

7 Aralık 2012 Cuma

Akrep'teki MERKÜR Kuzey Ay Düğümü İle Kavuşum Halinde ... Olasılıkları Farketmek Zamanı!

Pillowbook - Vladimir KUSH
Bugün Akrep'teki ilerleyişini tamamlamak üzere olan Merkür, ufkumuzu genişletmemiz gereken alanlara işaret eden Kuzey Ay Düğümü ile kavuşuyor. Merkür Akrep'te derine dalacak kadar sabırlı, sadece somut verilerle varılmayacak yerleri farkedecek kadar sezgisel, adını koymaktan çekindiğimiz teşhisleri dile getirecek kadar gözüpektir. Gerçeklerden kaçan bir zihnin, anlamını yitireceğinin ve kendini imha edeceğinin farkındadır. Bu nedenle, geçmişte yapılmış olan kurguları haklı çıkartmaya değil, büyük resmi netleştirmeye ve karanlıkta kalmış olan köşelere ışık tutmaya odaklıdır.

4 Aralık 2012 Salı

Venüs - Mars - Jüpiter YOD'u ... Andaki Dengeyi Farketme Zamanı!

Birkaç gün süren sarsıntılı bir geçişten sonra, taşların yerine oturma zamanı geldi! Hatırlarsanız, sonyazılarımda Mars-Pluto ve Satürn-Venüs kavuşumlarından ve bunların Jüpiter'e yaptıkları YOD açısından söz etmiştim. Bu açılar bize hayatımızda operasyona gerek duyulan alanları işaret etti. Birçoğumuz endişeli, kararsız, gergin, hırçın bir ruh haline büründük. Ama şimdi Venüs - Mars ikilisi aralarındaki 60'lık açıyı koruyarak ve Güneş'i ortalarında tutmaya devam ederek, ağır abilerden uzaklaşıyorlar... Dolayısıyla, artık zaman farkettiğimiz dengesizlikleri düzeltecek adımlar atmak, dağınıklığın içindeki gereksiz bileşenleri ayıklayıp, elde kalanlarla yeni bir düzen kurmak ... ve hem kendimize hem de bize eşlik eden diğer oyunculara ve koşullara haklarını teslim etmek zamanı.

1 Aralık 2012 Cumartesi

AY Yengeçte, Pluto – Mars Bileşkesi İle Zıtlaşıyor … Öyle Bir Acı ki, Öldürmezse Ondurur!



HIREF 075

Oğlaktaki Pluto – Mars bileşkesi, önüne set çekilmesi zor bir toprak kayması gibidir… Niyeti kötü değildir! Zira, Akrep’teki Satürn-Venüs bileşkesi ve Balık’taki Chiron ile yaptığı 60′lık açılar, yaşamımızı sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmek adına çok gerekli olan operasyonlara işaret eder. İşinin ehli bir operatörün eline düştük, tek yapmamız gereken ameliyat masasına yatmayı kabul etmek, desem yeridir… Gelgelelim, teslimiyet hali dile kolay meşrebe zor bir haldir! Birçoğumuz şikayet ve endişe ile geçirmekteyiz günlerimizi… Birçoğumuz kalbimizi, hayata teslim etmemek, şifayı kabul etmemek için var gücümüzle direnmekteyiz…

30 Kasım 2012 Cuma

YOD ya da ”Yaratan’ın Parmağı” Neyi İşaret Ediyor – Gölgeler Vadisi’nden Çıkış!



Ay bir tutuldu … etraf adeta ”Gölgeler Vadisi”ne döndü! Kimimiz sağlık, kimimiz iş, kimimiz yargı, kimimiz aşk problemlerinin, kimimiz ise sadece varoluşun dayanılmaz anlamsızlığının altında kalmış gibi boğulduk, bunaldık… Dar geldi yaşamın kulvarları kalplerimize!

Yaşamın kulvarlarının duvarları hep oradaymış gibi gelir. Oysa o duvarları orada tutan biziz! Eğer zurna zırt diyorsa, bir bildiği vardır… tartışmak veya kulakları tıkamak yerine, kafayı önümüze koyup düşünmek lazım. VAZGEÇEMEMEK diye bir derdi vardır insanın. Vazgeçemediklerimiz, etrafımıza kalın duvarlar örer. Onları güvence sanır, sınır beller, arkalarına sığınırız ama vazgeçemediklerimiz bizi kendimizden vazgeçmeye zorladığında, o duvarlar üstümüze üstümüze gelir!

YOD – Yaratan’ın Parmağı – ilginç bir oluşumdur. BAYILIRIM :)

28 Kasım 2012 Çarşamba

28 Kasım 2012 DOLUNAY & Ay Tutulması – Burç ve Yükselen Burçlara Göre Analizler


28 Kasım 2012 günü akşam saat 5′e doğru Ay Tutulması eşliğinde bir Dolunay yaşayacağız. Ay Tutulmaları bir kaos illüzyonu oluştururlar hayatımızda! Ama kaos dahi, hayra vesiledir. Olana direnmek yerine, olayların içinde kendi bütünlüğümüzü korumaya ve yön bulmaya odaklanmak, bizi hiç ummadığımız kadar aydınlık bir ufka doğru götürebilir … Gölgelerinden kaçanlar değil, onunla yüzleşip, onu tanımlayıp, ışıklarının gölgelerinden daha büyük olduğuna dair inançlarını yitirmeyenler ve umut ve gayretle yola devam edenlerdir, şu hayatın sırrına erecek olanlar! Ay Tutulması soslu bu Dolunay’ı gölgenizin gözünün bebeğine bakmak için kullanın. Unutmayın; iyi kaptanlar fırtınanın kıyısında gezinmezler, fırtınanın gözü denilen merkezini bulup orada dengede kalmaya çalışırlar… Ta ki sular durulana kadar!

25 Kasım 2012 Pazar

28 Kasım 2012 Yay-İkizler Ekseninde DOLUNAY & Ay Tutulması – GENEL ETKİLER


15 Kasım’da gerçekleşen Yeni AY’dan beri kimsenin hayatı pek sakin ve sade geçmedi! Yokuş aşağı inen bir kızağa binmişcesine hızlandığını hissediyoruz yaşamımızdaki gelişmelerin… Birçoğumuzun yüreği ağzında :) Ama bu kızağa binip binmemek artık seçim olmaktan çıkmıştı Dostlar. Bu aralar olan herşey, geldiğini aylardır haber vererek bizi hazırlamaya çalışan büyük değişimin, doğal sonucuydu. Bizler, hayatımızın üzerine oturduğunu sandığımız bazı zeminlerin – yerleştiğimiz evler, sosyal konumlar, ekonomik ilişkiler, duygusal bağlar – bir kızak kadar kaygan ve tehlikeli olduğunu yeni farkettik!!! Ne zamandır ”bir terslik var ama ellemeye korkuyorum” dediğimiz her meselenin- altındaki su boruları patlamaya, sigorta panelleri kendini iptal etmeye, damlar akmaya başladı. Yaşamımızın geri kalanında almamız gereken mesafeleri desteklemeyecek olan hiç bir yapı, hiçbir sığınak, hiç bir bağlantı, ayakta kalmıyor… Buna düşünce sistemlerimiz ve davranış modellerimiz de dahil! HATTA … hayatımızdaki maddi ve manevi bileşenlerin niteliği ve onlarla kurduğumuz ilişki, aslında bizim düşünce sistemimiz ve davranış modellerimizin bir yansıması olduğuna göre, asıl değişmesi gereken … galiba BİZİZ!

22 Kasım 2012 Perşembe

Güneş Yay’a Girer, Venüs Terazi’den Çıkarken Sezon Finalleri ve Geleceğe Dönük Planlar…


Duet (Gary Burton & Chick Corea album)
Duet (Gary Burton & Chick Corea album) (Photo credit: Wikipedia)

2-3 gündür bir ”aciliyet” hissi ve bir tükenme / tüketme / hesap kapatma / dibini görme / odadan çıkarken kapıyı arkamızdan kapatma hali var üzerimizde… Bazı işleri bitirip rahatlamak, bazı bağların bedelini acilen ödeyerek özgür kalmak, bazı kurguların altının boş olduğunu farkedip hükümsüz kılmak, çözümsüz kalmaya mahkumgibi görünen meselelere İskender Kılıcı vurmak konusunda, arkamızdan bir kovalayan varmış gibi istekliyiz! Sanki bir sezon kapanışı yapacağız kendi dizi filmimizde ve bir sonraki sezonun planlamasına başlayacağız…

18 Kasım 2012 Pazar

VENÜS TERAZİ'de ''Her Şifa Bir Zehirdir ... Mühim Olan Dozdur!''




28 Ekim - 21 Kasım arası Terazi'de ilerleyen Venüs 2-3 gün kadar Güney Ay Düğümü ile 150 derecelik açı yapacak. Terazi'nin Venüs'teki varlığı bize koşullara uyumlu olmayı ve her durumda dengemizi korumayı hatırlatmaktadır. Gündeme taşıdığı bir başka nitelik de, hem kendimize hem de başkalarına karşı adil olmaktır. 150'lik açının geç ortaya çıkan sonuçlar ve geç oluşan idrak ile ilgili olduğunu çeşitli vesilelerle ifade etmiştim. Güney Ay Düğümü ise alışkanlıklarımızı, kolayımıza gelenleri ve kısmen geride bırakılması gereken davranış modellerini tarifler. Kısacası, bu görünüm geçmişte yaşanmış olan bazı uyumsuzluk ve haksızlıkların, geçmişte benimsediğimiz tavırlar ya da aldığımız kararlardaki dengesizlik ve tutarsızlıkların, hayatımızı ve özellikle ilişkilerimizi nasıl etkilediğinin altını çizmektedir. Bu aralar aşk ilişkilerimizi, evlilik ve iş ortaklıklarımızı, kontratlarımızı, ortak kararlarımızı, anlaşmalarımızı masaya yatırır, onları bize etkilerini ve bizim onlara katkımızı gözden geçiririz. Düzeltilmeye ihtiyaç duyulan birçok yan bulacağımıza hiç kuşku yok!

17 Kasım 2012 Cumartesi

Pişmanlığı Aşıp Aksiyona Geçmek Zamanı…

Ay bardağın boş yanını görmeyi seven Oğlak’ta bugün… Üstelik bir ortopedi cerrahı kadar haşin operasyonlar yapabilen Pluto‘nun elinden kurtulmadan, Jüpiter ile 150 derece açı yapıyor. Yani küllüm pişmanlığa gömülmeye ve yer yer de etrafımızdakileri doğduklarına pişman etmeye yatkınız :) Oysa Güneş ve Merkür, bize yapıcı olasılıklarla dolu bir yolu işaret eden Kuzey Ay Düğümü’nün iki yandan koluna girmiş yürüyorlar…

Kısacası pişmanlık, öz-yıkım, intikam gibi melodramatik döngüleri aşıp, ”yeni ve iyi birşey” yapmak zamanı geldi de geçiyor!

16 Kasım 2012 Cuma

Mars Oğlak'a Geçerken... Yıkıntı Kaldırma Çalışmalarına Hız Verelim!


Yeni Ay’ın etkileri ne kadar sürer dedi dün akşam bir arkadaşım… İlk hengame 2-3 gün sürer! Önümüzde uzanan 10-15 günün ana konuları ortaya çıkar. Ama Güneş Tutulmasıyla birlikte yaşandığı için bu defa, bu ara menüde ön plana çıkan bazı meselelerin yılın kapanışını yapacağını ve önümüzdeki seneye, bu konularda derslerimizi tamamlamış olarak girmek için zorlanacağımızı göreceksiniz.

Son 2 gün pek bir hengameli, yürek çarpıntılı idi… Bugüne kendinizi biraz daha rahat hissederek girebilirsiniz. Daha enerjik ve kararlı da hissedeceksiniz zira Ay Yay’ın son derecelerinde ilerlerken, Mars‘la kavuşuyor. Kafa karışıklığından sıyrılıp yön bulmak, karar vermek, adım atmak daha kolay hale geliyor. Güneş – Merkür – Kuzey Ay Düğümü birlikteliği de yüzümüze ufka dönük tutmamıza yardım etmekte…

12 Kasım 2012 Pazartesi

14 Kasım GÜNEŞ TUTULMASI & YENİ AY ''Dünyanın Nefesini Tuttuğu An''

TUTULMA deyince benim aklıma seslerin kesilmesi gelir hep… SES’le, özellikle de yapay seslerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bu yapay sesler bizi çepçevre sarar, adeta bir kurgunun içine hapsedip, gerçekten izole ederler… Ve bunun ne kadar yorucu olduğunu ancak onlardan kurtulduğumuzda anlarız!

Bazen sakin bir ortamda olduğumuzda rüzgarın, ve yaprakların sesini duyar ve kendimizi toprağın, ağaç kabuklarının, hatta kendi tenimizin ve saçlarımızın sesini duyabilecek kadar hassas hissederiz ya hani… İşte tutulma anlarında da öyle bir sessizlik vardır gökyüzünde! İnsan öyle anlarda kendi kalbinin sesini duyacakmış gibihisseder. Sanki öyle anlarda tüm evren bize mutlaka duymamız gereken bir mesaj vermektedir…

6 Kasım 2012 Salı

Merkür Retro'ya Girerken İletişim Bombardımanı!

Merkür bu sabaha Yay Burcu'nun 4. derecesinde durağan hale gelerek başladı. Yani heyecanla beklenen Retro'muzu idrak etme zamanı geldi :) Tam bu sürece girme aşamasında da Retro Uranüs ile üçgen açıya girdi ve 2-3 gün onun yörüngesinde kalır. Üstelik bu sabah Aslan burcuna giren Ay da, Merkür ve Uranüs ile Ateş Üçgeni oluşturdu.

2 Kasım 2012 Cuma

MERKÜR RETROSU ve JÜPİTER RETROSU Arasında Karşılıklı Ağırlama ... Restorasyon Zamanı!

Arada bir ''karşılıklı ağırlama'' kavramına değiniyorum; İki gezegen karşılıklı olarak birbirlerinin yönettikleri burçlarda olunca (mesela Pluto Oğlak'ta - Satürn Akrep'te) bu bir karşılıklı ağırlamadır ve olumsuz yorumlanabilecek görünümleri dahi hayra vesile hale getirir. Merkür'ün geri hareketine birkaç gün kala, başka bir deyişle Retro'nun gölge süreci başlamışken, incelenmeye değer bir görünüm oluştu gökyüzünde. Merkür, yönettiği İkizler'in zıt burcu olan Yay'da ve Retro'ya girmek üzere, Yay'ın yöneticisi olan Jüpiter ise Retro konumda ve karşıt burç İkizler'de... Yani 10 gün kadar, hem bir karşılıklı ağırlama hem de duble Retro var menümüzde. Sonyıllarda, Retro-Fobisi geliştirmiş bir astroloji okur kitlesi oluştuğunu bildiğim için hemen söyleyeyeyim; korkacak birşey yok!

31 Ekim 2012 Çarşamba

VENÜS – URANÜS Karşıtlığı … Rio Karnavalı Efekti :


Venüs, öz hakiki sahibi Terazi’de yol almaya başladı. Bu hepimizin değer verdiğimiz, sahip olduğumuz, zevk aldığımız, anlam yüklediğimiz şeylerle ilişkimizi düzenlemek eğilimi duyacağımız güzel bir devre. Ancak Koç’un 5. derecesinde Retro konumda olan Uranüs, Venüs’ü karşısına alıyor ve ”EMİN MİSİNİZ?” der gibibütün önemsediğimiz işler, duygular ve kişilerle ilgili kararlarımıza burnunu sokuyor! Üstelik, hem Venüs hem de Uranüs Pluto ile kare durumda oldukları için, çok değer verdiğimizi ya da önemsediğimizi düşündüğümüz şeylerle ilgili beklenmedik gelişmeler yaşamaya ya da attığınız adımlarla ortalığı hallaç pamuğu gibi atan değişikliklere yol açmaya hazır olun :)

Alternatif Blog http://junoastrology.com/2012/10/31/venus-uranus-karsitligi-rio-karnavali-efekti/#more-1139

29 Ekim 2012 Pazartesi

29 EKİM 2012 … DOLUNAY Boğa – Akrep Ekseninde … Dışta GÜVENLİK ve BARIŞ için İçte GÜVENİRLİK ve BARIŞ!

Cumhuriyet Bayramı Dolunayı…Ay‘ın 10. evde Boğa’da, Güneş‘in ise 4. evde Akrep’te ve Satürn’le kucak kucağa olduğu bir anda gerçekleşen bir Dolunay. Ay ve Güneş ikilisi, 8. evdeki Chiron ve 6. evdeki Pluto ile ılımlı açılar kurarak odak belirliyorlar kendilerine. Tedirginlik ve güven arayışının, sorgulayıcı çıkışlara, hesap sorma eğilimlerine dönüşeceği, daha önce acı çekilen konularda kalıcı çözüm bulma ihtiyacının gündeme geleceği, zarar tesbiti yapmak, önlem almak için gayretlerin gösterileceği bir zaman.

24 Ekim 2012 Çarşamba

Mars - Retro Jüpiter'e Karşı ... Hep Yalnız Bir Avcı Olmak Zorunda mıdır Yürek?

Avcı - Vladimir KUSH

Carson McCullers'ın çok sevdiğim bir kitabının adıdır bu ...  ''Yalnız Bir Avcıdır Yürek'' ... Yalnız olduğu doğrudur yüreklerimizin. Yol arkadaşları olsa da her yürek kendi sesi kendi tercihleri ile başbaşadır. O bitmeyen avcılık hali ise, adeta bu yalnızlığı görmezden gelme çabası gibidir!
Mars Yay'da Juno ile yanyana... 

Tam gaz, pupa yelken, aklımıza takılan her hedefe koşmayı arzu ediyor bir yanımız ve kendisine uyumlu eşlikçiler aramakta. Ne var ki, İkizler'deki Retro Jüpiter ile karşıt bir konuma geçmeye başladı Mars.  

23 Ekim 2012 Salı

21 ARALIK 2012'de Ne Olacak?

BABİL'in BORULARI - Vladimir KUSH
Nicedir 2012 yılı hakkında türlü yorum yapılıyor medyada. Kadim MAYA Takvimi'nden hareketle, 2012 Aralık itibariyle dünyanın sonunun geleceği söyleniyor. Hatta geçen sene bir Japon Prensesi'nin bizzat yaptığı duyuru üzerine, 21 Aralık 2012'de 3 gün boyunca dünyamızın karanlığa gömüleceği hakkında bir de beklenti doğdu! Gerçi bizim gibi çocukluğu yağ, benzin ve hatta Ramazan pidesi kuyruklarında bekleyerek geçmiş olan ve evdeki küçük balkonlar ya da sandık odalarının hala erzak stoklamak için kullanıldığı bir ülkede büyüyen insanlara pek de dokunmaz böyle bir ''felaket''... Ne var ki, feysbuka girememek ve Kanuni'nin harem seferlerini seyredememek bazılarımızı hakkaten fena bunaltır :)

21 Ekim 2012 Pazar

Ay Oğlak’ta, Güneş Satürn’e kavuşuyor … İdrak ve Pişmanlık Günü

İyimser Yay’dan sonra, dün üstüne bir kova soğuk su döküp havasını alan Oğlak’a giren Ay, bir de fitne fücur meraklısı Pluto ile kavuştu … Ve şimdi Jüpiter’e 150 derecelik açıyla seyretmekte. Öte yandan Güneş de, Terazi’deki yolculuğunun son demlerini yaşamakta ve Akrep’in ilk derecesindeki Satürn’e doğru ilerlemektedir. Bu görünüm geç gelen idrak ve pişmanlıkların habercisidir.

18 Ekim 2012 Perşembe

Yay’a Giren Ay, Mars Uranüs Üçgenini Tetikliyor! … Dinamik Bir Gün

Yeni Ay halinin hemen ardından Akrep’e giren Ay, iki gündür hepimizi biraz anlamlandırmakla zorlandığımız bir olumsuz duygu durumuna çekti… Akrep’teki yolculuğu sırasında önce Satürn, sonra da Merkür’le kavuştuğu için, pek vesveseli, pek sitemkar hatta yer yer kin tutmaya eğilimli olduysak, sebebi biraz da Ay’a bağlıdır! Ama şimdi iyimser ve çözüme odaklı Yay burcuna girdiği için, bu sabah bambaşka bir ruh iklimine geçmiş bulabilirsiniz kendinizi. Gün içinde de Uranüsle üçgen konuma gelen Mars’ın koluna giriyor…

15 Ekim 2012 Pazartesi

YENİ AY 15 Ekim 2012′de … Anka Kuşu’nun Dirilişi

Anka Kuşu’na – hani şu yanıp yanıp küllerinden doğan efsane yaratığı – en çok benzeyen varlık Ay’dır aslında… Çünki 28 günlük döngüler halinde zirveye tırmanış, düşüş, yokoluş ve diriliş temasını tekrar eder. 15 Ekim’de yine bir sıfır noktası yaşayacak Kaf Dağı’nın Prensesi… Terazi BurcundakiGüneş‘in koynundan yeniden doğacak, hem de yokoluş ve küllerinden yükselişi temsil eden 8. evde! Daha iyisi… Ay-Güneş ikilisi göklerin en şanslı sabit yıldızlarından biri olarak bilinen SPICA ile kavuşum halinde.

Yeni Ay, haritanın yöneticisi Jüpiter’le ve Kova’daki Yükselenle tam kavuşumda olan Şans Noktası (Part of Fortune) ile yumuşak üçgenler yapıyor… Demek ki, 15 Ekim sıkıntılar ve yıkımın ardından yapılacak yeni ve temiz başlangıçlar için çok iyi bir zaman.

12 Ekim 2012 Cuma

YETİŞEMEMEK Endişesi...

Bugün gökler geveze yine… Retro Jüpiter ne zamandır hem Terazi’deki Güneş’in odağını dağıtıyor, hem de Başak’taki titiz ve zor memnun edilen Venüs’e kare yapıp sinirini bozuyor. İçimizdeki sesler gergin ama aksiyonlarımız avare… Üstelik bugün Ay da Venüs’ü ziyaret edecek. Gözümüze daha bir batacak aksak giden işler…

9 Ekim 2012 Salı

KALBİN ÇETREFİLLİ YOLLARI...



Ay hala Yengeç’te… yani hala kendi tanıdık sularında esrik salınımlarla gönül eyliyor… Ve giderayak Kuzey ve Güney Düğümleri ile 60′lık ve üçgen bakış açıları yapıp bizi, kaderimizle ilgili bir kavşağa getirecek!

Ne zamandır Chiron ile karşıt durumda Başak’taki Venüs. Eski yaralarını, derin kırıklarını, biraz gergin ve mesafeli bir seçicilikle örtmeye çalışmakta… Ama yüreğin kavşakları, kimseyi serin sularda bırakmaz! Kuzey Düğümü – Mars – Juno üçlüsü ile yapılan bir kare girdi mi devreye, Başak’taki Venüs’ün bastırılmış arzuları kor olur kavurur ortalığı. Ve hepimiz elimizi o korun içine sokup bir seçim yapmak zorunda kalırız;

7 Ekim 2012 Pazar

Suyun ve Toprağın Mistik Dörtgeni – Şefkat ve Hizmet Zamanı

Başak’taki Venüs, Balık’taki Chiron ile Yengeç’teki Ay ise Oğlak’taki Pluto ile zıtlaşma halinde. Ancak ikisi Su diğer ikisi de Toprak burçlarında yer alan gezegenlerin aralarındaki açılar, tam bir dikdörtgen oluşturmalarını sağlıyor. Mistik Dörtgen olarak tarif edilen bu görünümün büyülü yanı, içinde barındırdığı gerilimlere çözüm üretmeyi sağlayan, dönüştürücü ve iyileştirici bir düzenek olmasıdır…

Başak’taki Venüs, kaynaklarının üzerine titrer. Balık’taki Chiron ise bütün kaynaklarını hizmete açmıştır. Yengeç’teki Ay ona mutluluk ve güven veren şeylerin içine gömülüp battaniyeyi de kafasına çekmek ister. Oğlaktaki Pluto ise yapayalnız ve çırılçıplak kaldığında dahi ayakları üzerinde doğrulmak için uğraşır.

6 Ekim 2012 Cumartesi

JÜPİTER Retro … Soytarı İle Yüzleşme Zamanı!

Jüpiter, Haziran 2012′den Temmuz 2013′e kadar İkizler’de yolculuk ediyor. Ekim 2012′den başlayıp, 2013 ocak ayının sonuna kadar da Retro sürecine giriyor. Dünyamızın, Satürn, Pluto, Uranüs gibi ağır gezegenlerin uzun dönemli etkileri nedeniyle büyük bir değişime girdiği bu dönemde, Jüpiter’in de dört ay boyunca Retro olması acep neye hizmet eder…?

Jüpiter’in İkizler’de olması pek makbul değildir… Zira, Jüpiter Yay’ın doğal yöneticisidir ve İkizler, Yay Burcunun zıttıdır.

4 Ekim 2012 Perşembe

SATÜRN AKREP'te...Dönüşümün Bir Ayağı Daha Tamamlanıyor!

Zamanın, maddi alemin ve kısıtlamaların efendisi, büyük öğretmen Satürn, dönüşümün üstadı Akrep'e giriyor... Böylece büyük bir dönüşümün alt yapısını oluşturan ayaklardan biri daha tamamlanıyor!

2012 tüm insanlık için gerçek bir geçiş kapısı...

Yaratıcı enerjinin yıldırımı Uranüs, saf başlangıçları temsil eden Koç'ta. Maddi çözülmeleri, manevi açılımları ve büyük özne ile bütünleşmeyi vazeden Neptün doğal burcu Balık'ta.  Venüs geçişi, dünyanın titreşimini başka bir oktava çekti ve hepimiz bu yeni atmosfere uyum sağlamak için çabalıyoruz.

3 Ekim 2012 Çarşamba

İMAN'lı Olma Zamanı!


Çok özel bir durum gerçekleşmek üzere... Neptün ne zamandır Balık'ın 0 derecesinde. Şimdi biz hem Satürn'ün Akrep'in 0 derecesine hem de Venüs'ün Başak'ın o derecesine geçişine şahit olacağız. Bu durumda Venüs ve Neptün birbirlerine tam bir zıtlık içinde olacak, Satürn'e ise 60 derecelik açılarla bağlanacaklar.

Venüs ve Neptün karşıtlığına pek iyi gözle bakılmaz. Uçuk kaçık arzulara, boş umutlara kapılmaya müsait bir açı olduğunu söylerler.
Ancak bu açı, manevi bir sarhoşluk, algı açıklığından kaynaklanan bir vecd haline de işaret eder. Böyle hallerin cennet makamına mahsus olduğu ve dünya makamında pek makbul olmadığını düşünenler olabilir... Varsın olsun!

Gözlerimiz yaşararak, canı gönülden ettiğimiz dualar umut dolu vecd halleridir. Yine bilirsiniz Satürn çerçeve koyar ve sabitler. Duaya ve umuda konulacak en iyi çerçeve, İMAN'dır. Yani, Rabbin yardım ve yol göstericiliğinden bir an bile şüphe etmemek. Ve bundan yararlanabilmek için, dürüstlükten ve doğruluktan çıkmamak. ''Yolunu düz, kalbini temiz, imanını sağlam tutanlar için herşey mümkündür!'' diyen bir görünüm oluşuyor gökte.

Bu oluşumun bir de ziyaretçisi var; Güney Ay Düğümü ile 150 derecelik açı yapan Merkür, Satürn ile kavuşuyor. Yani geçmiş deneyimlerimiz bizi karamsar düşünmeye itiyor olabilir. Ayrıca, Venüs Kuzey Düğümü ile kavuşan Mars'a kare yapıyor. Beklentilerimiz ve bir çıkış yapma arzumuz üzerimizde artan baskılar oluşturabilir, öte yandan rehavete düşkün yanlarımız da ileri gitmemize mani olabilir.

Bu ''caydırıcı'' açıların etkilerini yönetmenin de tek yolu yine düşüncede ve tavırda imanlı olmak! Yolun sonundaki ışığa kadar yürüyenler, doğruluktan ve gayretten kopmadıkları sürece, çıkışı göreceklerine bütün kalpleriyle iman edenler olacak. Diğerleri ya hüzün ve yılgınlık, ya korku, ya kendine ve başkalarına ihanet, ya intikam sapaklarında oyalanmakta...

Ha gayret Dostlar, yoklayın kalbinizi! Evham, endişe, vesvese ve hayal kırıklıklarının sizi geri çevirmesine, zaaflarınızın sizi boşvermişliğe ya da vicdanınıza aykırı çözümlere yöneltmesine izin vermeyin. Bunlar önemli sınavlar... Bunları geçen, başka bir perspektiften görecek yaşanan serencamın aslını!

Çok ciddi yazdım dimi :)

O zaman bu yazıyı iman hakkında yazılmış en keyifli parça ile bütünleyelim George Michael - FAITH


1 Ekim 2012 Pazartesi

YENİ UFUKLARA PUPA YELKEN!

Full Steam Ahead - Vladimir KUSH
Dolunay sanırım birçok kişiyi zorladı… Ama insan için gerçeği idrak etmek gibisi yoktur! Çünki gerçek içine sindiği zaman canın yansa da, ileri bakarsın ve kendine yeni bir yol tutturursun.

Şimdi hala Güneş Uranüs ile zıtlaşma halinde ve Pluto ile kırık… Mars hala Venüs ile sert köşeli… Yani hayal kırıklığına uğramış ve kızgın yanlarımızla başbaşayız. Üstelik Ay, dün tetiklediği sorgulama ve çatışmaların ardından bugün de Merkür’e zıt bir halde yani hala mantık sınırlarının içine girmeyi kabul etmemekte!

28 Eylül 2012 Cuma

30 EYLÜL 2012'de DOLUNAY KOÇ - TERAZİ EKSENİ'nde


30 Eylül sabahı saat 06:19'da AY tam DOLUN halini alacaktır. Dolunay sırasında Koç Burcunun 7. derecesinde olan Ay, Uranüs ile kavuşacak ve anın haritasında 6. ve 7. evlerin sınırında olacaktır. Güneş ise 12. ev ile 1. evin sınırında Terazi'de yer alacak ve 3. evdeki Pluto'ya kare yapacaktır. Anda yaşanan Güneş-Ay zıtlığı bir süredir devam eden Uranüs - Pluto Karesini tetikleyecektir.

Bastırılmış, gizlenmiş tepkilerin beklenmedik hatta kontrolsüz patlamalarla gün yüzüne çıkacağı bir DOLUNAY bizi bekliyor! 

26 Eylül 2012 Çarşamba

Bugün HAVA ÜÇGENİ’ni İyi Kullanın

Bugün Kova’daki serinkanlı Ay, İkizlerdeki Jüpiter ve Terazi’deki uzlaşma arayan Merkür, güzel bir üçgen oluşturuyorlar. Hava iletişim elementidir. Bugünü ne zamandır kurmak istediğiniz diyaloglar için kullanın!

Eğer geçtiğimiz hafta boyunca devam eden gerilimli günlerde yaşanmış olan istenmedik çatışmalar varsa, onların da yeni bir bakış açısıyla değerlendirilmesi ve barış ya da uzlaşma yollarıın bulunması için oldukça iyi bir gün.

23 Eylül 2012 Pazar

Oğlaktaki AY Pluto ile Kavuşumda … Beni Yak Kendini Yak Herşeyi Yak!

Bugün Ay kendimizi ”hayal kırıklığına uğramış” hissetmemize neden olan Oğlak’ta … Üstelik akıllı mantıklı olmamızı öneren Merkür’e kare yapıp, elinde çakıyla gezen Pluto ile kavuşuyor! Bu tam bir ”beni yak kendini yak herşeyi yak!” cinnetidir… Ve elbette böyle hallerden kimseye hayır gelmez.

Sonuçlar bir anda ya da günde oluşmazlar. Bir haksızlığa uğradıysak dahi, bu ”uzuuuuun ve bizim de bazı yerlerinde bariz hatalar yaptığımız” bir sürecin sonucudur. Biz genelde başımıza gelene reaksiyon vermeyi tercih eder ama ”ben geliyorum” diye bağıran belayı/sınavı görsek de, önlem almaya yanaşmayız. Çünki sistemimiz hep HAKLI OLMAK üstüne işler…

21 Eylül 2012 Cuma

AY YAY’a Girerken … ARAF Hallerine Bir Son Vermek

Ay Akrep’teyken hepimizi ARAF hallerine sürükledi… İçimiz yandı kavruldu. Kayıp korkusu, gelecek korkusu, inat, intikam hevesi, çaresizliğin dibini bulma gibi duygu durumları bizi yokladı durdu. Ama AY şimdi daha latif ve naif hissettiği ve yüzünü ufka çevirdiği YAY’a girdi. Bu olumlu ve şevkli enerjiyi ARAF’tan çıkmak için kullanın!

20 Eylül 2012 Perşembe

Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur!

Dün paylaştığım KARAR GÜNÜ yazısının dinamikleri aynen devam ediyor… Ancak bugün özellikle vurgulamak istediğim bir nitelik var; Akrep burcunda yol alan talepkar ve hırçın Ay, zaten yaptırımcı ve saldırgan olmaktan kaçınmayan Mars ile kavuşuyor. Bu ikili, Aslan’daki böbürlenmeyi ve saçıp savurmayı seven Venüs’e kare, İkizler’deki çok fikir üretip, pek sonuç getirmeyen Jüpiter’e de 150 derecelik açılar yapıyorlar.

19 Eylül 2012 Çarşamba

KARAR Günü ...


Bugün iki farklı olay gerçekleşiyor gökyüzünde;

1) Düşünce ve iletişim biçimimizi belirleyen Merkür, dün keskin bir biçimde varlığını hissettiren Uranüs – Pluto karesinin çekim alanına giriyor. Bu gergin ve vesveseli düşünmeye yatkın olacağımızı gösterir. Merkür Terazi’de olacağı için, yargılayıcı davranırız ve adalet arayışı içinde oluruz. Ama olumsuz bir etkileşim içinde olduğunu için de, baktığımız her yerde haksızlık ve adaletsizlik görmeye ayrıca kendimiz de başkalarına haksızlık yapmaya, olayları sadece kendi perspektifimizden çözümlemeye yatkın oluruz.

17 Eylül 2012 Pazartesi

Bugün Biraz Gerilimli Başlayabilir ve Bu Hafta Biraz HAREKETLİ Olabilir…

Pluto retro hareketini bitirip normal akışına geçiyor. Yeni AY’la birlikte gerçekleşen bu dönüş, retro sürecinde yaşadığımız olaylardan çıkarım yapmak ve bunlar doğrultusunda hayatımızda yapacağımız değişiklikler için aksiyon almaya son derece uygundur. Aynı süreçte – tam açıyla yarın – Pluto’nun Retro Uranüs ile karesi de tam hale gelmektedir. Bu da Pluto’nun retro ancak Uranüs’ün düz olduğu süreçte yaşanan ilk Pluto-Uranüs karesinden – 24 Haziran’dan – beri rahatsızlık veren gerilimlerle ilgili aktif adımlar atılacağına işaret eder.

14 Eylül 2012 Cuma

16 Eylül 2012′de YENİAY Başak Burcunda … Yepyeni Bir Başlangıç İçin Mükemmel Bir Fırsat

Harvest Moon - Carl SANDBURG
Yeni Ay, 16 Eylül sabahı şafak saatine az kala gerçekleşiyor. Dolayısıyla birinci evde ve yerleştiği Başak Burcu’nun yöneticisi olan Merkür ile kavuşum halinde. Başka bir deyişle o sabah gün doğarken, Güneş-Ay-Merkür üçlüsü ufukta birleşiyorlar ve Ay Düğümlerine de olumlu açı yapıyorlar. Bu, hayat yolumuzla ilgili çok önemli bir karar almak için harika bir oluşumdur!

Zamanın kalitesi hakkında birkaç bilgi daha vermekte fayda var; Anın yöneticisi olan Mars Zuben El Genubi ile kavuşum haline, MC”ye çok yakın duran ve Rigel ile kavuşan Jüpiter’e 150′lik açı yapıyor… Güneş-Ay-Merkür kavuşumu da Vertex ile 150′lik görünümde. Yeni AY’la birlikte karşınıza çıkan maddi ve duygusal fırsatları değerlendirin ama önünüze çıkan yeni durumları değerlendirirken, bentleri çitleri yıkıp, ortalığı birbirine katmayın! İhtirasla ve ölçüsüz davranmanız halinde elde edeceğiniz zaferler, sonradan çok olumlu yansımalara yol açmayabilir. Abartmadan, ”usuletle ve suhunetle” davranmak kazancı kayba, hazzı ızdıraba dönüştürmemek için son derece gerekli!

AY Neptün’e karşı ve Düğümlere Tam Kare … Bugünü Olabildiğince Aklı Başında Geçirin :)

Little Mermaid - Emily W. Martin

AY mızmızlığı ile bilinir … Aslan’da oldu mu hem kekeme hem gevezedir :) Yani hem mızmızlanır hem kafa tutar! Hayallerin ve çözülmelerin efendisi Neptün’e de karşı oldu mu; IYYYY! Yani bugün hiçbirimiz tadımızdan yenmeyiz Dostlar :)))) Gelmiş geçmiş zenbihimizi önümüze yayar, ortalarına oturur ağlar, dövünür, faturayı da hep kadere veya bizi anlamayan, sevmeyen, haksızlık yapan, terkedip giden …. filan filan insanlara çıkartırız. Hepimiz biliriz ki, böyle hallerden pek bi hayır gelmez. En fazla gözyaşı bezlerimiz şenlenir! Üstelik bu defa Ay tam Güney ve Kuzey Düğümünün ortasında ikisine de kare. Yani bugün kendimizi kaptıracağımız ruh hallerinin ne geçmişi çözümlemeye, ne de geleceğe yönelik bir kapı açmaya HAYRI YOK! Vizyonsuz ruh halleri bunlar vesselam :)

13 Eylül 2012 Perşembe

Ay Aslan’da … Onurunuzu Kuşanın Elbet ama BOŞ GURUR’a Dikkat!

AY Aslan’da ilerliyor… Aslan’da oldu mu, bir yanımız dikkat çekmeye meyleder! İçimizdeki sahne sanatçısı, binlerce mumluk ışık veren kristal bir avize gibi gülücük ve cazibe yaymak, karşılığında da hayranlık ve sevgi görmek ister. Arzuları yüksek, eli bol, gönlü bol, yeleleri de kabarıktır. Yani yemek yedirmek, yaşamak yaşatmak ister! Gururuna da pek düşkündür. Efelenir, kostaklanır…

Bu gece AY yine Aslan’da yolculuk eden Venüs’e de dokundu geçti!. Venüs’den aldığı enerji doğal eğilimlerinin yanısıra daha derindeki bazı hisleri de tetikledi; Venüs bu aralar Chiron ve Pluto ile 150′lik açılar yapmakta… Daha doğrusu ”Yod” Tanrı’nın parmağı denilen bir oluşum meydana getirmekte, bize önemli birşeyleri işaret etmekte!