9 Eylül 2013 Pazartesi

Aslan’daki Mars, AY Düğümlerine Kare … Bazen Yapabiliyor Olmak Yapmayı Gerektirmez!


Darthfemme by Hope Gangloff
DARTHFEMME BY HOPE GANGLOFF


Mars Aslan’dayken değerlerine sahip çıkmak konusunda hassas olan ve ”Aziz bildiği şeyleri korumak” adına gözünü budaktan sakınmayan bir şövalye gibidir…

Ancak her faziletin bir de eziyeti vardır!

Mars’ın Aslan’da yolculuk ederken AY Düğümlerine – insanı geçmişten geleceğe taşıyan temel öğretilere – kare yapması, ”Hayatımızın Boş Hırslar Yüzünden Anayolu’ndan Sapması” anlamına da gelebilir.

Birilerinin bizim üzerimizde uyguladığı anlamsız baskılar ve onurumuza yöneltilen saldırılar, bizi gerekirse değer verdiğimiz bazı konum ya da fırsatları feda edip kişisel duruşumuzu korumak zorunda bırakabilir. Hatta yolumuzda istemediğimiz değişiklikler de yapmak durumunda kalabiliriz. Bu ”Hayatımızın Anayolundan Sapması” anlamına gelmez! Hatta belki de duruşumuzu korumak adına yol değişikliği yapmak, Anayolda bir kilometre taşı geçmekle eş anlamlı da olabilir…

Burada dikkat edilmesi gereken, duruşumuzu belirlerken, maksadı aşmamaktır. Bir sınırı aşabiliyor, bir elmayı koparabiliyor, bir sözü söyleyebiliyor olmak, yaydan fırlamak üzere olan ok olmaktır. Ama ok yaydan çıkınca oluşturacağı etkiler de kontrolden çıkar. Bu yüzden bir şeyi yapabiliyor olmak her zaman yapmayı gerektirmez… Gerek kişisel, gerek sosyal ve politik düzlemde, bu günlerin en dikkat edilesi açmazı, aldığımız tavırların ”MAKSADI AŞMA” ihtimalidir!

Duruş belirlemek sadece kendi tercihlerimizi tanımlamaktır. Karşımızdakini belirli tercihlere zorlamak değil… Diğer tarafın bizim tercihlerimiz karşısında takınacağı tutum ise, yeni bir uzlaşma zemini ya da kesin bir ayrışma ihtiyacını beraberinde getirebilir. Ve bu hırsla değil, serinkanlılıkla değerlendirilmesi gereken bir aşamadır.

Onur ile boş gururu birbirinden ayıramazsak eğer, dolduruşa gelmek, hezeyana kapılmak, galeyana dalmak çok kolaydır. Zalime had bildireyim derken zulme başvurmak, hesap sormaktan intikam almaya geçmek ya da hırsımızı alamayıp hadsiz ve haksız bir otorite kurmaya kalkmak, çok kolay düşülen tuzaklardır.

”Hırs Gelir Göz Kararır… Hırs Gider Yüz Kararır!” lafı adeta böyle durumlar için söylenmiştir…

Şimdilerde olduğu gibi Satürn Kuzey Düğümü ile Kavuşuyor ve özellikle de bugün yaşayacağımız üzere Akrepteki AY, Satürn – Kuzey Düğümü bileşkesinin titreşimini yükseltiyorsa, hayatın – insanlar, olaylar, sorumluklar v.b. – getirdiği dayatmalar, bizi ”teslim ol ya da CIRMIKLA” açmazında kalmış bir kediye de çevirebilir!

İnsanın kim olduğu böyle açmazlarda ortaya çıkar…

ASLAN YÜREKLİ olmak, bu durumda karşımızdakine pençe atıp zorlamak değil, kendi tercihimizin sonuçlarını yaşamayı göze almaktır. Gerekirse kayıplarla… Gerekirse yalnız… Ama insanlığımızı yitirmeden!

Bize yapılana üzülürüz… Ama çoğu kez de yapılanın kendisinden çok yapılabilmiş olmasına! Zira bu bize, insanlığın azaldığını ve bize omuz omuza olunacak fazla kişi kalmadığını gösterir. Bazen de sonradan üzüleceğimiz şeyler yaparız… Karşımızdaki bunu ”hak etmiş” olsa bile, gelin de biz bunu yapabilmiş olmamızın sonradan bize vereceği zararı hak etmeyelim…

Daha önce de kullandım bu parçayı… Zaten ikide bir dinlerim; ”Sorry Seems to be the Hardest Word” yani ”Üzgünüm Demek Bazen En Zor Şeydir” … Ray CHARLES versiyonu da olağanüstüdür. Ama bugün Joe Cocker‘ın hışırtılı sesini çekti canım :)

http://www.youtube.com/watch?v=o5WOnktfvd0


Hiç yorum yok: