11 Ağustos 2013 Pazar

”Ay Uranüs Jüpiter Pluto Karesi” … Hayatınızın Açmazıyla Yüzleşme Zamanı!


Hidden by martin Stranka
HIDDEN BY MARTIN STRANKA

Jüpiter – Pluto karşıtlığı, Uranüs’ten tam açıyla olmasa da kare alıyor ne zamandır… Yani genel anlamda yaşadığımız dünyanın üstü örtülemeyecek hale gelmiş açmazları, beklenmedik gelişmelerle ortaya dökülüyor ve duymaktan hoşlanmadığımız sonuçlar, ”Birşeylerin Değişmesi Lazım Artık!” dedirtiyor… Bugün Terazi’deki AY’ın da Uranüs’e karşıt açı yapmasıyla tam bir büyük kare halini adı bu ÇATIŞMA!

Devreye AY’ın girmesi ise, kişisel hayatlarımız düzleminde, en derin açmazlarımızı su yüzüne çıkarttı…

Nedir AÇMAZ? Kelimenin tam anlamıyla, sana kaçacak yer, uzlaşacak zemin, sığınacak bahane, ya da soluyacak hava bırakmayan bir durumdur. Burnunun ucuna dayanan görüntü, o güne kadar bildiğin yolun, o güne dek konuştuğun dilin, o ana dek baktığın yerin, seni tam bir yanılgıya ittiğini ve çıkmaz bir sokakta hapis kaldığını ortaya koymaktadır!

Jüpiter’in gölgesi ABARTMAKTIR! İyilik, sevgi, beklenti, umut, cömertlik, iyimserlik, güven gibi ”pozitif” haller dahi abartıldığında ZARAR’a yol açar… Pluto Jüpiterle zıtlaşmaya başlayınca, hayatımızda bir değişimin VAZGEÇİLMEZ hale geldiği açıktır! Ama bazen insan ”ne pahasına olursa olsun” sonuç almaya o kadar odaklanmıştır ki, ortada alınacak birşey olmadığını görebilemez :) O zaman da Uranüs devreye girer ve adeta orta yere bir yıldırım düşer… Eğer yıldırımı üstümüze alınmıyorsak da AY devreye girer ve Uranüs’ün yıldırımını duygularımıza YANSITIR! Yani tercih ettiğimiz duruşun artık korunmasının mümkünü olmadığını, çok sert ve ani bir olay ile idrak ederiz… Nasıl mı?

ÖRNEK 1 – O bahçeyi daha fazla kazmanın gereği yoktur, zira define haritası yanlıştır! Bunu düşünmek için çok sebebimiz olmuştur ama biz emeklerimize acır, yanılma ihtimalini reddeder, ve ha babam kazmaya devam ederiz! Derken, bize o haritayı verenin başka bahçeyi kazdığı ortaya çıkar…

ÖRNEK 2 – Sürekli yardım ettiğiniz, her derdini dert edindiğiniz bir insan vardır… Bir türlü kendini toparlayamadığı için çok üzülürsünüz! Ama sizin de maddi durumunuz artık çok parlak değildir… Sağdan soldan insanlar size onun o kadar da sağlam ayakkabı olmadığını fısıldamaktadırlar, ama TOPKEK yerine konulduğunu kabul etmektense, ÇOK FEDAKAR olmayı daha az incitici bulursunuz ;) Sonra o zor durumdaki arkadaşın, sizin asla kıyıp da gitmeyeceğiniz bir lokantada, manitasıyla yemek yerken görürsünüz…

Böyle durumlarda insanın ”Baltalı İlah Zagor” olası ve ”AHİYYYAAKK” diye bir ağaç tepesinden olay mahalline sert bir iniş yapıp, ortalığı dağıtası gelir :))

Tabi ki, her zaman bir zalimin ”kurbanı” olmayız… Bazen de zalimliğimizin kurbanı oluruz! Mesela maaşımız onunkinin 2 katı olmasına rağmen, sürekli kredi kartı borçlarımızı ödemekten iflahı kesilen ve bizim bu şekilde adam olmayacağımızı nihayet gören babamız, hem yeni ekstremizi hem de kesilen Internetimizi ödemeyi reddedebilir ve bundan sonra onun evinde sofraya oturmak istiyorsak, haftada bir kez verdiği liste ile marketten alışveriş yapmamız gerektiğini söyleyebilir!

Bu da Zagor’un baltasının kafamıza THONKSSS diye indiği andır :)))

Sonuç itibariyle KAÇINILMAZ olanı idrak etmek, hiç bir durumda acısız ve kansız olmaz… Ama bu nokta, hiddet için de nedamet için de geç kalınmış bir noktadır… Yani AÇMAZ’ın tek sonucu, kökten bir değişimdir.

Aklımızın bir yanı hala alır verir ve ”Aslında…” ya da ”Keşke…” diye başlayan geriye dönük muhakemeler yapar. Ama koşulları ya da insanları irdelemenin pek de bir anlamı yoktur. Zira görünürde zalim de olsak, mazlum da, aslında kendine zulmedenin KENDİMİZ olduğunu pekala biliriz!

Bu halin tek çaresi, kendimize dürüst olmak ve hayatın bize ödettiği ”maddi ya da manevi” diyete eyvallah deyip, yola devam etmektir!

Hayata kızmayın… O böyle AÇMAZ’lardan sağ çıkmamız için bazen bizi sıkıca SALLAR! Ve düzgün düşünemeyen kafamızı fabrika ayarlarına döndürür…

QUEEN de ”Seni Sallayacağız!”diyor … WE WILL ROCK YOUUUU :))) Rastgele…

http://www.youtube.com/watch?v=-tJYN-eG1zk


Hiç yorum yok: