30 Aralık 2013 Pazartesi

1 OCAK 2014 – Oğlak Burcunda YENİAY … Ektiklerimizi Biçme Zamanı!

Mother & Child by Gustav Klimt

2014 yılının ik günü, İstanbul itibariyle 13:14′de Yeniay dediğimiz Güneş-Ay kavuşumu, Oğlak Burcu’nun 11 derecesinde gerçekleşecek.

Yeniay 9′uncu evde ve Merkür ve Pluto’nun da katıldıkları 2 derecelik bir orb içine sığıvermiş bir Stelyum halinde. Yeniay Stelyumu, 3′üncü evde Yengeç’te Retro konumda olan Jüpiter ve nihayet ona 5 dereceden fazla bir mesafe almaya başlayan Lilith ile karşıtlık halinde. Oğlak’ın yöneticisi Satürn ise Stelyuma 60, Jüpiter ve Lilith’e 120 derece açıyla duruyor. Anın haritasında 16 derece ile Boğa Burcu yükseliyor. Boğa’nın yöneticisi olan Venüs ise yine Oğlakta, Retro halde ve haritanın MC dediğimiz tepe noktası ile tam kavuşumda.

Yeniyılın ilk günü gerçekleşen bu Yeniay, adeta 2014 yılının da basit bir tarifini yapıyor!
Aslında tek başına anın yükselen yöneticisi Venüs’ün Retro halde MC’ye yerleşmesi dahi, geçmiş hesapların ortaya dökülmesine işaret ediyor. Bu güne dek yaptıklarımızın doğrudan sonuçları ve dolaylı etkileri değerlendirilecek ve ileri dönük pozisyonumuz, sorumluluk ve yetkilerimizin kapsamı, bu değerlendirme ile belirlenecek. Önümüzdeki yılın kalitesi, geçmişte sergilediğimiz duruşa bağlı…

Yani; Ocak ayından başlayarak, 2014 boyunca EKTİKLERİMİZİ BİÇECEĞİZ…

Haritanın bütün bileşenleri, bu temayı bütünler nitelikte;
  • Pluto ve Merkür katkılı Yeniay Stelyumunun 9′uncu evdeki yerleşimi ve 3′üncü evdeki Jüpiter ve Lilith ile karşıtlığı, dönüştürücü VİCDAN MUHASEBELERİ’ne işaret ediyor.
  • Kimin haklı kimin haksız, neyin iyi neyin kötü olduğuna dair YARGILARIMIZ SARSILACAK!
  • Sürekli haklı çıkmaya yönelik savunmalar yapmak yerine, ürettiğimiz sonuçlara bakacak ve yaptıklarımızın UYGUN olup olmadığını bir daha düşüneceğiz.
  • Jüpiter’in haritada bilerek gizli tutulan ya da farkına varılmayan, ihmal edilen konuları temsil eden 12′inci evin (BALIK) yöneticisi olması ve 3′üncü evde bulunması ve 11′inci evdeki Chiron ile üçgen yapması, yapılmış hataların ve bunlara bağlı doğan risklerin veya zararların ifşa olmasını beraberinde getirecek.
  • Satürn’ün Jüpiter ve Lilith ile yaptığı açılar ise HAKKIN YERİNİ BULMASI’na işaret ediyor.
  • Bilerek ya da bilmeyerek, kendimize ve başkalarına verdiğimiz zararları idrak edecek ve bu tutumlarda ısrar etmemeyi seçecek ve mümkünse telafisi için gayret göstereceğiz.
  • Aynı şekilde bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde bize zarar veren insanlara ilişkin mesafe ayarı yapmanın, bize yararı olmayan çevreler ve ilişkilerden korunmanın da çaresini bulacağız.
Ama en önemlisi bu sene hepimiz İMAN TAZELEYECEĞİZ!

İnsanların ve toplumların kendilerine göre doğruları, yargıları, hakkaniyet anlayışları, vicdani sınırları, ödül – bedel – ceza sistemleri, vardır. Bunların toplamına ETİK ve HUKUK diyebiliriz.

Etik ve Hukuk dediğimiz kurallar manzumesi, zamanın ruhu ile birlikte dönüşebilir ve yaşanılan koşullara daha uygun hale gelebilir. Böyle olmasında da hayır vardır. Zira bu anlayış ve uygulamaların ardında, onlardan çok daha büyük bir sistem yaşar. Daha doğrusu etik de hukuk da HAK’ka vesile olmak için vardır.

Ne var ki, HAK’kın vuku bulmak için etik ve hukuka ihtiyacı yoktur. HAKKIN SİSTEMİ öyle işler ki, etiği ve hukuku çiğner hatta bize karşı işlememesini kontrol altına alırken, HAK olan sonucu davet etmiş oluruz :)

Etik ve hukuk insanları başkalarından gelecek zararlardan hem de kendi zaaflarından korumak için vardır. Ama bizleri hakkımızı alamama korkusundan da, haksızlık etme zaafiyetinden de asıl koruyacak olan şey İMAN’dır.

İMAN, şu alemin çarkını kuran ve döndüren merkezi sistemin, kusursuz işlediğine olan güvenimizdir. Onun sayesinde felaket gibi görünenler mucizeye, ceza gibi görünenler ödüle, ödül gibi görünenler ise tuzağa dönüşür.

Ve biz İMAN sayesinde elimizin altında duran her meyveye el uzatmaz, fani alemin bir zaman için şahı olsak da ŞAH’ımızın KULU olduğumuzu unutmaz, yine İMAN sayesinde aziz bildiğimiz herşeye el uzatıldığı zamanlarda sabır göstermeyi, yoldan çıkmamayı, dirayetimizi ve umudumuzu kaybetmeden yola devam etmeyi beceririz.

İnsan Evladı’nın istekleri bitmez… Biz istediğimizi alamayınca Rabbin bizi unuttuğunu zanneder ve İMAN’ımızı zedeleriz. Oysa bazen verilmeyende bir korunma, verilende ise sınav vardır! Ve bu sınavı geçecek olanlar ancak İMAN sahipleridir.

1 Ocak 2014 ile başlayan YENİAY DÖNGÜSÜ, bir İman Tazeleme Zamanıdır!

Bir NEFS TESVİYESİDİR dünya… Tıpkı bir yolcunun uzun bir yolda ata binişi gibi, Ruh da dünya aleminde var olmak için bir beden yani bir nefs edinir kendine. Nefs sahibini kendi keyfince çekiştirdiğini zanneder. Ama RUH’un yolları çetrefildir… Öğreteceğini öğretmenin, alacağını almanın, vereceğini vermenin, yolunu illa ki bulur! O yüzden derler ki; ”Ne istediğinize dikkat edin! Zira olabilir…”

Efendim, 2014 Hepimize Hayırlı Uğuru Olsun…

Ve ÖMRÜNÜZ GÖNLÜNÜZÜN GÜZELLİĞİNCE OLSUN! Nihayetinde dönüp dolanıp yediğimiz rızk, gönlümüzden geçenlerin ve elimizden çıkanların ürünüdür…

Whatever Lola Wants Lola Gets - Lola Her İstediğini Alır … Sarah VAUGHAN

http://www.youtube.com/watch?v=-g5YNPzr8NM


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Nereden biliyosun? Vallahi su anda tam yasadigim ruh halini anlatmissin! Yaptigim hatalar, onlara sebep olan ben, yakip yiktigim koca bir sene, pismanliklar ve yüzüme gülüp, arkamdan kuyumu epeyce derin kazmis dost bildigim acimasiz düsmanlar... Esime yaptigim haksizliklar.... Üc gündür cektigim dogum sancisi misali karmasalar birden sanki gözlerimde bir senedir kapali duran perdeyi cekti kaldirdi. Neler oldugunu anlayamiyorum. Gercekten cok tuhaf yasadiklarim.