27 Ocak 2014 Pazartesi

30 Ocak 2014, Kova Burcu’nda YENİAY … ”HAYRET BİŞEY” Dedirtecek Gelişmeler!

Mona Lisa ''Early Morning'' - Yataktan Yeni Kalkmış Haliyle



30 Ocak 2014 günü, İstanbul merkezli olarak saat 23:39 itibariyle YENİAY adını verdiğimiz Güneş-Ay kavuşumu, Kova Burcu’nun 11 derecesinde meydana gelecek.

”Olay Anında” Güneş-Ay kavuşumu 4′üncü evde… Kova’nın klasik yöneticisi Satürn, MC ile üçgen açıda ve 1 ve 2′inci evlerin sınırından, 6′ıncı evde duran Kova’nın modern yöneticisi Uranüs’e 135′lik açı yapıyor. Uranüs Yeniay’dan da 60′lık açı alıyor. Anın Yükseleni 26 derece Terazi… Anın yöneticisi Venüs, retro konumda, 3′üncü evde, Pluto ile kavuşumda ve 9′uncu evdeki retro Jüpiter ile tam karşıtlık halinde… Kova’daki Merkür ile Balık’taki Neptün’ün 4′üncü evdeki kavuşumu, Ay Düğümlerine tatlı açılar yapıyor…

PEKİİ BİZE NOOLUCAK?
Yeniay’ın 4′üncü evdeki varlığı bize; hikayenin”aile arasında, kapalı kapılar ardında, iç dünyalarda, güvenli sınırlar ve kalın duvarlarla çevrelenmiş alanlarda” yani en fazla aidiyet duyduğumuz ve kendimizi en güvende bulduğumuz, en tanıdık hissettiğimiz ve yanılma payımızı en az sandığımız ortamlarda geçeceğini söylüyor!

Arka plan ”tanıdık” … Mamafih olaylar sürprizli :)))

Çekmecede bulunan bir resim, çalan bir kapı, basit bir tesadüf, belki de minik bir kaza, sakarca bir çarpışma, gelen bir telefon ya da bir mesaj, isteyerek ya da kontrolsüzce yapılan çarpıcı bir açıklama, ya da aniden akla düşen bir fikir… bize ”tanıdık” sandığımız şeyleri ”aslında tanımadığımızı” gösterecek ve bu güne dek sırtımızı dayadığımız bazı ”güçlü” varsayımların önemi azalacaktır. Üstelik oluşan ”beklenmedik” farkındalıklar, bazı ”kaçınılmaz” değişikliklerin de kapısını açabilir…

Sonuç itibariyle – etkisi bu aralar başlamakta olan – Yeniay ile birlikte aile üyelerimize, geçmişimize, ev halimize ve hayat düzenimize, içinde yaşadığımız topluma ya da ülkemize, aidiyet duyduğumuz değerlere ve kökümüze, hatta bizzat KENDİMİZE bakışımızda farklılıklar meydana gelmesi ve daha önce hiç düşünmediğimiz ya da düşünüp de cesaret etmediğimiz bazı adımların atılması mümkündür.

Hayret verici gelişmelerle birlikte varlığı ortaya çıkan yanılsamalar, Kova’daki Merkür ile Neptün kavuşumunun özel menüsü olmaya pek müsaittir :)

Herkesin ”Ayyy ne olucak acebam?” kısmına takıldığını biliyorum :)))) Ama burada önemli olan olacaklardan ziyade – her zamanki gibi – vereceğimiz tepkidir.

Bir önceki yazıda uzunca bahsettiğim Venüs-Pluto ikilisinin Jüpiter ile karşıtlığı bizi iletişimlerimizde ve alışverişlerimizde ”dengeyi bulmaya” teşvik etmektedir. Yeniay’da meydana gelecek olaylar, dengenin kaçtığı yerleri farketmemizi sağlayarak, bu konuda tetikleyici olabilir…

Lilith’in yükselene tam kare yapması nedeniyle, karşılaştığımız beklenmedik durumların ”dolduruşuna” gelmeye, maksadı aşan tepkiler vermeye, önceliklerimizi unutarak davranmaya, geçmiş deneyimlerle sağlanmış bilgileri elimizin tersiyle itip YİNE ”bizi boşuna oyalayacak” işlere meyletmeye, haksız olduğumuz konularda dürüst bedeller ödemek ve yolumuzu düzeltmek yerine inkara başvurmaya, ya da gördüğümüzü görmemezlikten gelip ”güvenli zannettiğimiz” alanları savunmaya yatkınlık gösterebiliriz!

Aslında ”beklenmedik” olaylar, birer ”dirayet sınavı” gibidir. Her insanın yanılgıları, çekinceleri, zaafları, hataları, yüzleşmekten kaçındığı arka bahçe hayaletleri, gidip gidip tufasına düştüğü duygu çukurları vardır…

Hayat bizi ”düşürmek” derdinde değildir! Aksine düşmeye yatkın olduğumuz yerleri fark ettirip, böyle deneyimlerde uygun adımlar atarak ”ortadaki kuyunun yanından geçmeyi” ya da ”düşsek de yine ayağa kalkıp aslanlar gibi yürümeyi” öğretmeye çalışır.

Bazen de alışkanlıklarımız, ya da sorgulanmamış önkabullerimiz bizi FIRSATLARI görmek ve değerlendirmekten alakoyar! Ve hayat sürpriz gelişmelerle bize kendi sınırlarımızı zorlamak, kendimizi keşfetmeye cesaret etmek için bir ivme verir ;) Yani HAYRET her zaman da olumsuz bir anlam taşımak zorunda değildir! Ama insan kendisini ürküten bir fırsata direnirken, ”bildik bir hikayenin istenmeyen sonuçlarıyla” yaşama riskini göze alıyor da olabilir…

Yeniay’ın Kova’da olması bize aradığımız ipuçlarını verebilir;

Kova şaşırtmayı sever :) Mühendislik harikası planlar yapmak, pürüzsüz ve kesin başarı getiren ataklara kalkmak, herkese ”kim olduğunu” göstermek ve özellikle de bunu ”herkesten farklı yollardan” yapmak ister… En güçlü özelliği, olmaz denileni olduracak çözümler üretmesi, en zayıf yanı ise ”insan hatası” faktörünü göz ardı etmesidir :))

Zaaflarımızı dikkate almadığımızda, ya da çevremizdeki insanların veya içinde bulunduğumuz durumların kırılgan yerlerini görmezden gelerek davrandığımızda, ayak sürçmek, çukura düşmek, ve biraz da mahcup olmak doğaldır ;)

Mahcubiyet, samimiyete, cesarete ve gayrete engel olmamalıdır! Zira insanın en büyük kusuru BENLİK’tir… Hatadan korkmak bazen ataleti – yani durgunluğu ve verimsizliği – beraberinde getirir… Hata yapmaktan utanmak ise, bazen hatayı kabul etmemeye ve düzeltmek için çaba göstermek yerine hatada ısrar etmeye yol açar… İŞTE EN BÜYÜK TUZAK VE EN DÖNÜLMEZ HATA BUDUR!

Fark etmek, itiraf etmek, yüzleşmek, kendimize ve başkalarına karşı insaflı olmak, adaleti kaybetmemek, cesur ve dürüst adımlarla yola devam etmek ve gelen değişimi göğüslemek, bizi her türlü beladan korur… BAZEN DE UMMADIĞIMIZ ÖDÜLLER GETİRİR!

”Rabbim Hayretimi Arttır!” diye dua edermiş Hazreti Muhammed… Dilerim bize de göremediğimizi görüp hazmetmek ve yola devam etmek nasiptir…

”Desperado”lar yani ”kayıp yolların kayıp adamları” bile bazen ummadıkları bir şansla karşılaşırlar… Ve hayat onlara ”Şimdi Ne Yapacaksın?” diye sorar… Bazen şans ya da şanssızlık gibi görünenin kendisi değil, durum karşısında takındığımız tavırdır ASIL SINAV SORUSU! Ve ”Kalbinin Yolu’nu” kaybetmeyen hiç kimse aslında kayıp değildir… Sadece ”kim olmadığını anlasın” diye birazcık yanlış yollara bırakılmıştır ;)

DESPERADO – Eagles’ın şaheseridir ama ben Johnny Cash’in hışırtılı yorumuyla çalıcam

http://www.youtube.com/watch?v=DVa4oOX4xWE


Hiç yorum yok: