6 Ocak 2014 Pazartesi

AY – Satürn – Lilith ÜÇGENİ … Kaygının İpini Kopartmak Zamanı

Illustrated by Nell Brinkley



Ay sisli puslu ve alabildiğine hisli Balık’tan geçerken, Akrep’teki Satürn ve Yengeç’teki Lilith ile üçgen açılar yapıyor bu sabah… Ve Lilith’in tam karşısında duran Merkür – Venüs kavuşumu da işin içine girince, gökte bir uçurtma oluşuyor.

MEALİ;

Lilith’in Oğlak’taki Merkür ve Retro Venüs kavuşumunu karşısına almasının, kendi içindeki manası ”kontrolü kaybetme”, ”yine becerememe” ya da ”değer verdiğimiz şeyleri yitirme” kaygısıdır! Bu kaygı kalbimize ağırlık verir ve zihnimizi hayatın normal akışından alıkoyar.

Derler ya hani ”sinek küçüktür ama mide bulandırır” … işte kaygı da aynen öyle bir şeydir.

Böyle KAYGIYA BAĞLAMA hallerinde, adeta görünmez bir iple geçmişin gölgelerine doğru çekilir, ”yetersizlik”, ”yenilgi” ya da ”yoksun bırakılma” olarak algıladığımız şeyleri gözümüzde büyütür ha büyütür, kendimizi ”küçücük ve hayatın dışında” bizden olmayan her şeyi de ”kocaman ve bir şekilde düşman” olarak görürüz.

Ay’ın Balık’tan geçerken Lilith’e üçgen yapması ”dipte, sonda ve depppresyonda” olma eğilimimizi hepten azdıradabilir :) Ama Akrep’teki Satürn’ün ”ölümden öte köy yok!” hali de işin içine girip, yukarıda tarif ettiğim gibi bir uçurtma kurulunca gökte…

”YEMİŞİM ULAM KAYGIYI DEPRESYONU! Korkmaktan, üzülmekten içim şişti şişti de, kurup kurup kendimi hayattan geri çektim de nooldu sankim? Birşey mi değişti…” türü bir hihoytlanma hali de gelebilir üzerimize :)

Daha da iyisi, gözümüze büyüttüğümüz, karşımıza aldığımız herkesin, en az bizim kadar korkak, tıpkı bizim gibi incinmiş, aynı bizim gibi çekimser olduğunu fark edebilir ve kendimizi DIŞARDAKİ ya da ÖTEKİ zanneden ama aslında aynı bulanık denizde kuyruk çırpan minik balıklar olduğumuzu anlayabiliriz :)

Olaylar ve insanlar birbirini tekrarlıyorsa hayatımızda, belirsizlik ve bulanıklık hissi bir taze nefes alma, bir yudum serin su içme ve sadece pencereden içeri giren gün ışığına şükretmenin sade mutluluğunu unutturuyorsa, KOPARTIN KAYGININ İPİNİ!

Salın gönlünüzün uçurtmasını göğe… Ağlarmısınız, yeter beee diye haykırırmısınız, kahkahalar atıp bunca zamanı mızıl mızıl geçirmenize neden olan pür salaklığınızla dalga mı geçersiniz, naaparsınız bilmiyorum ama, madem gökte ÜSTÜNDE KAYGI YAZAN BİR UÇURTMA var, BİZE DÜŞEN ONUN İPİNİ KESİP BOŞLUĞA SALIVERMEK’tir :)

O yoluna gitsin… Biz de yolumuza gidelim. Zira bütün nehirler İLERİ akar. Geri akanı hiç duyulmamış, görülmemiştir. Zaten kaygının yaptığı da nehri geri akıtıp, geçmişi temize çektirmek değil, akışı durdurup suyu çürütmektir! Duran sudan hayır gelmez… Suya akmak, uçurtmaya uçmak, insana ise yürümek gerektir!

So We Meet Again My Heartache ”Demek Yine Karşılaştık Kalp Ağrım” – Melody GARDOT … Kaygısını koynunda büyütmeyi ve en tanıdık onu bellediği için bir kaygının omzunda uyumayı alışkanlık edinenler hakkında bir şarkıdır. Bir kez dinleyin ve kaygılarınızı, küskün inatlarınızı, sararmış hesaplarınızı özenle pencereden salıverin Şekerim!

Ne demiş en sevdiğim filozof Johnnie Walker; KEEP WALKING – İLERLE :)))

Hiç yorum yok: