Pekiyi, nedir bu afilli uçurtmanın biz fanilere hikayesi?
Güneş-Merkür kavuşumu sabit fikirdir. ''Ben ve düşüncelerim bir bütünüz'' ya da ''kimliğime ters düşen düşünceleri reddederim'' diyen zihniyettir. Üstelik bu kavuşum İkizlerde ise, her durumda haklı çıkmayı beceren, kendi işine yarayan kanıtları seçerek bir tür ''gerçek'' ilüzyonu oluşturan, ancak Güney Düğümü ile bütünleştiği için sonuçta ''kendi kuyruğunu kovalayan bir köpek'' gibi davranan bir zihniyetten bahsediyoruz... Aslında birçoğumuz böyleyizdir! İnkar ederiz, ama düşünce sistemimiz, kendini geliştirmeye değil, hep kendini doğrulamaya odaklıdır.
Gelgelelim uçurtmanın kuyruğu Kuzey Ay Düğümü'nün yani bizi ulaşmamız gereken ufka doğru arkamızdan iten evrensel derslerin elinde... Sabit fikirli hallerimiz epey bir zora girecek bugün! Aslandaki mağrur Ay, bize ''haklısın... yerden göğe kadar haklısın'' diye gaz verirken, sürprizlerin efendisi Uranüs'ün ensemize çaktığı tatlı bir tokatla sarsılmaya hazır olun!
Evren bizimle şakalaştığı zaman, kızmanın anlamı yoktur. Bize düşen resmi görmek ve dersi cebimize koyup yola devam etmektir. Kendini aptal, beceriksiz, yanılmış, yok yere olay çıkartmış, boş gurur yapmış hissetmek ''gıcık'' bir histir. Ama kendine gülebilmek, ''vay canına işe bak sen'' deyip kahkahalarla gülebilmek, boğazımıza takılan o tatsız hissi alıp, yerine bir uçurtmanın hafifliğini getirecektir.
Rüzgarınız bol olsun dostlar :)
Farklı enerjilerin birbirine karışarak bir bütün olup delice akması hakkında en güzel eserlerden biridir Smetana'nın Moldau'su Moldava nehrinin birçok kaynaktan beslenerek nasıl coştuğunu anlatır ve yüreğim tıpkı bir uçurtma gibi yükselir her dinlediğimde....
http://www.youtube.com/watch?v=iUlq7dLrIMM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder