10 Temmuz 2012 Salı

NE GEÇMİŞİ YARGILAYIN ... NE GELECEĞİNİZE İPOTEK KOYUN!

En sevdiğim gökyüzü denkliklerinden biri ''mistik dörtgen''dir! Çünki bu dörtgenler, sorunu görüp çözüm üretmemizi sağlayacak, dinamik bir karaktere sahiptirler... Şimdi sözünü edeceğim bu dörtgen bir süredir mevcut. Ama açıları artık daha yakın hale geldi ve bugün AY'ın da işin içine girmesiyle dinamizm kazanıyor.

Önce Geçmişi Yargılamamak kısmını açıklayalım: Güney Ay Düğümü ve Jüpiter bir süredir İkizler Burcu'nda sıkı fıkı bir haldeler. Bu geçmişten beri benimsemiş olduğumuz öğretileri, bilinçaltımıza kazıdığımız sebep-sonuç ilişkilerini ve yaşamdan beklentilerimizi tarifleyen bir bileşke. Bu aralar, Terazi'deki Mars ile üçgen açı yapıyor ve dikgörtgenin bir uzun kenarını bu ikili oluşturuyor. Terazi'deki Mars, ılımlı ve uzlaşmacı bir enerji taşır. Dönüştürücüdür ama düzen içinde değişimi öngörür. Mars, Geleceği şekillendirecek hedeflerimizi temsil eden Kuzey Ay Düğümü ile de ılımlı bir açı yapıyor ve Mistik dörtgenimizin bir yarısını oluşturan bir dik üçgen böylece tamamlanıyor. Mesaj: Geleceği inşa etmek istiyorsak, geçmişten getirdiklerimize tarafsız ve yargısız bakmak, yaşadıklarımızı iyi-kötü ikileminde değerlendirmemek, meli-malı diye biten cümlelerimizi ve beklentilerimizi bir yana bırakmak zorundayız. Aksi takdirde eski altın günlerin hayali ya da sönmüş güneşlerin hüzünlü gölgeleri arasında, kaybolup gideceğiz... Ne var ki, hayat bizi beklemiyor. Üstelik zaman da adeta hızlanıyor!

Sonra Geleceğe İpotek Koymamak kısmını açıklayalım: Geleceğe işaret eden Yay'daki Kuzey Ay Düğümü, Koç'taki Uranüs ile ikinci üçgenin uzun kolunu oluştuyor. Kısa kol ise az önce ifade ettiğim Mars bağlantısı. Uranüs, artık hepinizin bildiği gibi taze enerjilerin yaşamımıza girmesi için akıllara ziyan - bazen hoş bazen nahoş -  sürprizler yapan bir gezegen. Bugün bu Uranüs, Ay'dan Redbull efekti alacak :) Yani öyle duygusal deneyimler yaşayacağız ki, artık oyunun kurallarının eskisi gibi olmadığını tam olarak göreceğiz. Görmek istemeyenler dahi, deneyimlerle bunu idrak edecekler. Mesaj: Kurallar değiştiyse, bize düşen bakış açımızı ve tutumumuzu değiştirmek değil midir? Bizi derde düşüren hep ''Şu olursa mutlu olucam! Bunu yaparsa onu paralayacam! Bunu elde etmezsem ölecem! İyi bir .... şöyle olur, yoksa olmaz olsun!'' gibi cümlelerimiz değil mi...? Peki, bir düşünün; bu meli-malı cümlelerinin içini dolduran ama yüreğinizi doldurmayan, ya da hiç de umduğunuz gibi sonuç vermeyen biiiirrrr sürü deneyim geçirmediniz mi bu güne kadar? Öyleyse, neden zehir ediyoruz kendimize yaşamı böyle önyargılar, böyle beklentiler, böyle işlerliğini çoktan yitirmiş kurallarla..? CEVAP: Güvenlik İhtiyacı! 


Hangi GÜVENLİK Dostlar :) Uranüs gemi azıya almış, Pluto'ya kare çekmiş, Mars ile zıt gitmeye başlamışken, hangi güvenlikten söz ediyorsunuz? Bütün taşlar yer değiştirirken heyhat! Biz kimiz, canımızın çektiği ya da alıştığımız gibi kalacak? Mutlaka, ama mutlaka biz de BAKTIĞIMIZ YERİ değiştirmeliyiz. Biz bunu yapamadığımız sürece, evren DURDUĞUMUZ YERİ değiştirecek :) Bilmem anlatabiliyormuyum, hoşumuza giden ve gitmeyen birçok değişikliğin, depremin, fırtınanın sebebini! 


Tek çaremiz var; Engelleyemediğiniz enerji ile bütün olun :) Yağmur yağıyorsa, zevk alın ıslanmaktan tıpkı resimdeki küçük kız çocuğu gibi...


Ben de bunu yazdım ya... bakın neler yaşayacağım bugün :) Yemin ederim önce bana oluyor ya... Offf!

MÜZİK!!! Son derece tutucu bir Yahudi topluluğunda yaşarken, saçlarını kesip erkek kılığına girip, din eğitimi alan erkeklerin okuluna giden bir kızın devrimci öyküsüydü YENTL! Son derece Uranüsyen...  Barbara Streisand hem oynamış, hem söylemişti...


http://www.youtube.com/watch?v=EdFlHuyWr0o



Hiç yorum yok: