Ruhumuz hep güvendedir, çünki o kaynakla bağlantı içindedir. Hayatın iniş çıkışları içinde yara alan ve acı çeken bedendir ve egodur. ''Acı''lar egomuzu uysallaştırmak için içinden geçtiğimiz ateş çemberleridir... Kimi insan acıyla olgunlaşır ve sert köşelerinden kurtulur, başkalarına karşı daha şefkatli ve ılımlı hale gelir, kimi insan ise iyice sertleşir ve saldırganlaşır. Bu insana sunulan en kritik seçimdir!
Bedenimiz ise, egomuzla yaşamın akışı arasında sürüp giden kavgadan fazlasıyla hasar gören bir zırh gibidir. Duyduğumuz bütün tepkilerin, sindiremediğimiz bütün yaşam deneyimlerinin izlerini taşır ve yansıtır. Daha uyumlu, sağlıklı ve verimli bir yaşam sürmek için ruhumuzla bağımızı sıkılaştırmamız ve egomuzun dizginleri ele alıp hayatımızı bir yangın yerine çevirmesine engel olmamız gerekir.
Bitmek bilmeyen hesaplaşmalarımız ve pişmanlıklarımız için yapılacak tek şey öncelikle onlardan boşanmaktır. Aksi takdirde, onlar bileklerimize sarılmış sarmaşıklar gibi bizi geçmişin batağına çeker ve ilerlememize izin vermezler. Geçmişe mesafe aldığımızda ve yeni kapılar açıp taze yaşam alanları oluşturduğumuzda kendimizle ve yaşamla ilgili algılarımızın da - tahmin etmediğimiz hatta imkansızlığında ısrar ettiğimiz şekilde - değiştiğini görürüz. Bu bize, yaşadıklarımıza daha farklı, daha tarafsız ve çözümleyici bir pencereden bakabilme şansı verir. Ama şimdi değil... Şimdi nefes almalı ve ileri doğru bir adım atmalıyız. Adım atabilmek, içimizde kaybolduğunu sandığımız bütün mutluluk tomurcuklarını pıtır pıtır harekete geçirir. Evren devinim üzerine kuruludur! Duran su bulanır, hatta çürür, hasta olur ve değdiği her yeri hasta eder... Durmadan, bulanmadan aktığımız zaman bedenimizi dost edinmemiz ve şifalandırmamız da, elimizi sürdüğümüz işlerden hayır görmemiz de kolaylaşır...
İşte bugünün enerjisi, bize acı dolu deneyimlerimize küskünlük ve kızgınlık penceresinden bakmaktan vazgeçip, yüzümüzü şifaya çevirmek ve sadece yaşamla birlikte akmanın verebileceği o ''dingin ve doygun mutluluk'' halini algılamak için, bir şans veriyor.
Merkür, Uranüs, Venüs arasındaki ılımlı açılar ise, temiz bir enerji ile yapılacak yeni başlangıçlara zemin hazırlıyor.
Kendinize izin verin dostlar... ruhun ışığının sizden - kalbinizden - dışarıya taşması ve hem sizi hem yaşamınızı şifalandırması için izin verin. Kaygı ve hüzün tozlarını silkeleyin üzerinizden, bedeniniz nefes alsın... Bugün sadece affedin... sadece bırakın kendinizi suya... sadece akın...
Rava ve Galliano üstatların birlikte yaptıkları bu nefis müziği de açın şimdi... mümkünse bir daha okuyun yazıyı :) Bırakın içinizi yıkasın müzik, su ve ışık ...
https://www.youtube.com/watch?v=RJN_Tfaj_KI&feature=player_embedded
9 yorum:
ne kadar duru..
gerçekler basittir... bütün arzum onları oldukları gibi yansıtabilmek... yorumlarınız için çok teşekkür ederim, cesaret ve gayret verdiniz
Paracelsus halkin onunde kitaplari yakarken sunu soylemis : "Eger bu kitaplarin icinde gercek diye birsey varsa onlar yanarak zaten kaybolmayacak ve istesede gercekleri ben dahil kimse yokedemeyecektir" ne mutlu bana, sizin gibi arzusu olanlarla karsilastigim icin.. ve selam olsun size, ulassin sayenizde her yere.. daglar, taslar iletken.. insan iletken, kelam iletken.. ben de tesekkur ederim.. yolunuz her daim acik olsun..
Bu sözlere teşekkür yetmez :) buralarda olun lütfen ...
Yazilarinizi heyacanla bekliyor, keyifle okuyorum.. Aslinda ben hep buralardayim:) icimden birsey hep durtuyordu ama hani baska birsey de durteni tutar.. cunku zamani vardir sozlerin, basiretin baglanir, dokemezsin kelimelere bir turlu icinden geleni.. oyle bir seydi, bugun kelimeler kendiliginden agzimdan dokuluverdi... size de gonul dolusu tesekkurler, hanci siz, ben yolcu.. asil siz hep buralarda olun olmaz mi..
:)
merkur retrosu etkisini gosteriyor.. cumleler dusuk, kelimeler yamuk yumuk.. neyseki gonulden gonule bag vardir derler , yurekten geleni diger yurek buyur edermis. Bu yuzden Stephan Micus hic kimsenin anlamadigi bir dilde sarkilarini soylemis, demiski kalpten gelen herseyi hangi dilde olursa olsun herkes ayni sekilde anlar.. Benden de size Stephan Micus-Ocean gelsin.. Keyifle dinlemeniz dilegimle..
http://www.youtube.com/watch?v=Q_6epNGcdhc
İhya etti Micus :) Siz de öyle... hiç bilmediğim bir müzisyendi... bir süre o linkler arasında kaybolurum ben ve kısmetse yazılarda da kullanırım :)
Bu arada bir gezegen retro konumdayken doğan insanlar, o gezegen retroya girince çiçek gibi açarlar :)) haritanızdaki retro gezegenlere bir bakın bakalım... bu aralar ters gidenlerden size yarayan var mı :) Sevgiler
Sevgili Circe :) son mesajınızı aldım ama o birçok özel bilgi içeriyor... yayınlamak ve buradan cevap vermek yerine şöyle yapalım ; alefberfin@gmail.com'a mesaj atın ve doğrudan benim de cevap verme şansım olsun size mümkünse... Sevgiler :)
Yorum Gönder