13 Eylül 2012 Perşembe

Ay Aslan’da … Onurunuzu Kuşanın Elbet ama BOŞ GURUR’a Dikkat!

AY Aslan’da ilerliyor… Aslan’da oldu mu, bir yanımız dikkat çekmeye meyleder! İçimizdeki sahne sanatçısı, binlerce mumluk ışık veren kristal bir avize gibi gülücük ve cazibe yaymak, karşılığında da hayranlık ve sevgi görmek ister. Arzuları yüksek, eli bol, gönlü bol, yeleleri de kabarıktır. Yani yemek yedirmek, yaşamak yaşatmak ister! Gururuna da pek düşkündür. Efelenir, kostaklanır…

Bu gece AY yine Aslan’da yolculuk eden Venüs’e de dokundu geçti!. Venüs’den aldığı enerji doğal eğilimlerinin yanısıra daha derindeki bazı hisleri de tetikledi; Venüs bu aralar Chiron ve Pluto ile 150′lik açılar yapmakta… Daha doğrusu ”Yod” Tanrı’nın parmağı denilen bir oluşum meydana getirmekte, bize önemli birşeyleri işaret etmekte!
Arzu ederseniz bu yazıya http://junoastrology.wordpress.com/2012/09/13/ay-aslanda-onurunuzu-kusanin-elbet-ama-bos-gurura-dikkat/ adresinden de devam edebilirsiniz.

Yod oluşumundaki, 150′lik açılar ”zamanla gelen bir idrak enerjisi” taşırlar. Hele de Retro gezegenler işin içine girdi mi, geçmişte benimsenmiş olan bir yaklaşımın gözden geçirilmesi ve yeni tercihler belirlenmesi konusunda neredeyse zorlayıcı bir etki yaparlar. İşaret edilen nokta Aslan’daki Venüs olunca, bu tercihlerin ”bizim için en değerli olan ve özdeğer duygumuzu en fazla besleyip kabartan unsurlar” ile bir ilgisi olacaktır.

Nedir Dostlar vazgeçemediğiniz güzellikler veya zenginlikler… Size kendinizi değerli hissettiren, konfor hissinizi pekiştiren, kendinizi ”layık olduğunuz” gibi bir hayat sürdüğünüze ikna etmek için ihtiyaç duyduğunuz şeyler; para, prestij, bir çevrenin onayı, aşk, seks, güzellik, oturduğunuz mekan, kullandığınız araba… Bunların kaçını sizden alıp götürdü hayat? Ne kadarı kalıcı oldu? Hangileri sizi hayal kırıklığına uğratmadı hiç? Hangileri önce bulutların üstüne çıkartıp, sonra yerin dibine batırdı? Hangisi koşulsuz bir haz, hangisi kaygı kaynağı? ÖZDEĞER hissinizin böyle geçici şeylere bağlı olması sizi yeterince yıpratmadı mı?

Venüs’ü merkeze alan Yod, bizi iki seçim arasında bırakmakta; ya ”geçici”liğini idrak ettiğimiz değerlerin ardından kendimizi paralamaya devam edeceğiz, ya da kendi değerimizi böyle geçici şeylere bağlamaktan vazgeçeceğiz! Ya egonun en sevdiği yardımcı olan GURUR bize 6.8 şiddetinde depremler yaşatacak ve biz kayıp gibi gördüklerimizin peşine düşecek, onları yeniden ve daha da esaslısından elde etmeye dayalı işgal ve intikam planları yapacağız, ya da ONUR’umuzu kuşanıp vazgeçeğiz insanlara, nesnelere, konumlara, onay ve madalyalara duyduğumuz bağımlılıktan…

Ya sürüsünün gözünden düşmüş bir Aslan gibi öz-yıkıma gidecek ve ölüme mahkum edeceğiz yüreğimizi, ya da bize çoktan sırt dönmüş olan şeylere sırt dönmekten gocunmayacak ve İÇİMİZDEKİ GERÇEK KAHRAMAN’ı ayağa kaldıracağız. O kahramanın süse püse, madalyaya, onaya ihtiyacı yoktur. Muhtaç veya mahrum hissetmeye kaptırmaz kendini… Varolmayı varlıklı olmakla eşdeğer tutmaz. Sade ve temiz bir hayat yaşamaktan onur ve memnunluk duyar.

150′lilik açı derken … Satürn’ün Güney Ay Düğümü ile, Başakta’ki Mars’ın İkizlerdeki Jüpiter ile yaptığı şık 150′lilik açıları da es geçmeyelim. Kazı, tamirat ve yeniden yapılandırma çalışmaları çok yönlü ve uzun soluklu olarak devam ediyor hayatımızda :) Venüs’ü merkez alan Yod’a dokunup geçen AY ise, bugün bize bu yapılandırma çalışmalarının kaçınılmazlığını hatırlatan olay ve duygular yaşatacak!

Hayırlara vesile ola…

LÜKS ve İHTİŞAM denilince aklıma çiçek, çikolata ve mücevherler gelir :) Mücevher markası Piaget bu sene Melody Gardot ile şahane bir çalışma yapmış bütün bu unsurları birleştiren. La Vie en Rose – TATLI HAYAT hiç bu kadar tatlı görünmemiştir gözünüze :)


Hiç yorum yok: