19 Eylül 2012 Çarşamba

KARAR Günü ...


Bugün iki farklı olay gerçekleşiyor gökyüzünde;

1) Düşünce ve iletişim biçimimizi belirleyen Merkür, dün keskin bir biçimde varlığını hissettiren Uranüs – Pluto karesinin çekim alanına giriyor. Bu gergin ve vesveseli düşünmeye yatkın olacağımızı gösterir. Merkür Terazi’de olacağı için, yargılayıcı davranırız ve adalet arayışı içinde oluruz. Ama olumsuz bir etkileşim içinde olduğunu için de, baktığımız her yerde haksızlık ve adaletsizlik görmeye ayrıca kendimiz de başkalarına haksızlık yapmaya, olayları sadece kendi perspektifimizden çözümlemeye yatkın oluruz.

Arzu ederseniz bu yazıya http://junoastrology.wordpress.com/2012/09/19/karar-gunu/ adresinden de devam edebilirsiniz.

2) Güneş, Lilith’le kavuşum halinde olan Güney Ay Düğümü ile üçgen, Juno ile kavuşan Kuzey Ay Düğümü ile de 60 derece ılımlı açıda. Bu geçmişte yaşanmış olumsuzluklardan ders alıp, geleceğimizi aynı faydasız düşünce ve davranış kalıpları ile şekillendirmemeye karar vermek için son derece uygun bir açıdır.

Birkaç gün sürecek bir muhakeme devresine girdik. Bu süreçte aklımız gelir gider… Alır verir yine memnun kalmaz, acaba iyi mi yaptım diye kendimizi ve etrafımızı yiyebiliriz. Mars-Venüs arasındaki kare açı da, hırçınlığımızı arttırır.Ancak bugünün Güneşin konumu ve nedeniyle önemli bir rolü var. Asıl kararı tetikleyecek bakış açısı bize bugün bir biçimde sunulacaktır. Bir KARAR günündeyiz.

KARAR yalnızca sabir fikir demek değildir. ”Kararlı Olmak” karar almanın bir parçasıdır. Ancak ”Kararında Davranmak” diye de bir ifade vardır. Bu da kantarın topuzunu kaçırmamak anlamına gelir.

Gözünüzün önünde ayan ve beyan olup da görmeyi, kabullenmeyi reddetiğimiz bazı gerçekler vardır. Bunların çizdiği büyük resim ve o resimde bizim durduğumuz yer, canımızı yaksa da, paslanmış yivli bir çivi gibi durduğumuz yerde sabitlenmeyi seçmek, sadece bu görüntünün içinde etkisiz elemana dönüşmeyi ve kader kurbanı olmayı beraberinde getirecektir. Kendinize acımak ya da durumuzu savunmak yerine, olanı kabul etmek ve farklı çözümler arayışı içine girmek bu durumda yapılacak en uygun şeydir. Tamir edilemeyecek durumda olan şeylere tekme atmaya ya da onların parçalarını bir arada tutmaya sarf ettiğiniz gücü, hayatınız yeniden yapılandırmaya yönlendirin!

Bu arada da, hem kararlı hem de insaflı, esnek ve ılımlı olmayı ihmal etmeyin ki… yol yeniden çatallaşmasın :)

Bu yazıya ekleyeceğim parçayı hatırlamamı sağlayan Sevgili Esra Başıbüyük’e gönülden teşekkür ederim :)

QUEEN söylüyor ”You Don’t Fool Me” Beni Aptal Yerine Koyma … Ama aslında kimse bizi kandırmaz! Bir yerden sonra biz görmek istediğimiz şeylere kendi kendimizi ikna ederiz.


Hiç yorum yok: