21 Ekim 2012 Pazar

Ay Oğlak’ta, Güneş Satürn’e kavuşuyor … İdrak ve Pişmanlık Günü

İyimser Yay’dan sonra, dün üstüne bir kova soğuk su döküp havasını alan Oğlak’a giren Ay, bir de fitne fücur meraklısı Pluto ile kavuştu … Ve şimdi Jüpiter’e 150 derecelik açıyla seyretmekte. Öte yandan Güneş de, Terazi’deki yolculuğunun son demlerini yaşamakta ve Akrep’in ilk derecesindeki Satürn’e doğru ilerlemektedir. Bu görünüm geç gelen idrak ve pişmanlıkların habercisidir.


Bu senaryo pekala su şekilde işleyebilir; farketmeyi ve kabul etmeyi reddettiğimiz gerçeklerle yeni yüzleşmiş, kendimizi aldatılmış ya da aptal hissettiğimizden dolayı sinir yapıp sert tepkiler verme evresine girmiş olabiliriz. İlk pişmanlığımız geç idrakten dolayı olduysa da, aman ikinci pişmanlığımız, aşırıya kaçan tepkilerden dolayı olmasın! 1-2 gün içinde Güneş Neptün ile üçgen yapan Satürn’ün koluna girdiğinde, bir açıdan tutarsız veya vicdansız davranmış ve haklıyken haksız durumuna düşmüş olduğumuzu anlayıp, geri çekilebiliriz.

Ne yapmalı…? Suçlu aramak ve tepkisel tavırlar geliştirmekle vakit kaybetmek yerine, içimize dönüp ”ben ne yapmalıyım?” sorusuna odaklanmalı! Zira hayat bizim başkalarıyla aramızdaki bir mesele değil, nihayetinde kendimizle aramızdaki bir meseledir. Başkasını değiştirmek, başkasını yönlendirmek, başkasını cezalandırmak yerine, yaşamımızın sorumluluğu üstlenmek ve tavrımızı tercihlerimize göre değiştirmek, bizi ileri götürecek olan yaklaşımdır.

Büyümeyi ve olgunlaşmayı kabul etmek aslında kalbimizi elinde tutmaya muktedir olan tek elin ”Yaratan’ın Eli” olduğunu anlamaktır… Bunu görmezden gelip, onu başkalarının insafına bırakmaya ya da başka kalpleri elimize alıp istediğimiz yöne çevirmeye kalkan bizleriz! Hırpalandıysak, üzüldüysek bu haksızlığa uğradığımız için olabilir ama devam eden durumlar bizim aynı kalın duvarlara hep daha büyük bir kuvvetle omuz atmamızdan, beklenti ve taleplerimizi hep aynı sağır kulaklara haykırmamızdandır. Şimdi bunu değiştirmenin, ve teslimiyetin gerçek anlamını idrak etmenin zamanıdır… Kaybı kazanca, sonu başlangıca, geceyi sabaha çevirmek, hayatın bize getirdiği her sonuçta bir hayır olduğunu idrak etmekle başlar.

Aydınlıklar Ola :)

Bazı savaşların bizi kendimize uzaklaştırmaktan başka bir yararı yoktur… ”Ne Gemiler Yaktım… O kadar yandı ki Canım Sonunda karşıdan baktım! Ne göreyim, kendime yıldızlardan daha uzaktım” FARKINDAYIM – Sezen AKSU

Hiç yorum yok: