Pluto hiç bu kadar iyi niyetli olmamıştı... Jüpiter ve Şironla sürekli bir konsültasyon halinde, adeta kanserli hücreleri temizlemeye çalışan bir cerrah titizliğiyle çalışıyor yaşamlarımız üzerinde. Eskimiş, eskitilmiş, ruhunu kaybetmiş ama ruhumuzda yer etmiş kırıkları, acıları, izleri bulup bulup, haydi gel bunu masaya yatıralım, bundan kurtul ve özgür ol artık diye ''rahat bozan'' bir ısrarla peşimizde dolanıyor...
Kaçtığımız kadar kaçtık... ama bu aralar yakalanmayan kalmaz; zira yıldırım ve gökgürültüsü efektlerini pek seven Uranüs ile kucak kucağa olan Güneş, Pluto ile sert bir kareye giriyor! Merkür'ün geri hareketi bitmeden önceki şu bir hafta içinde, sert uyarılar almaya hazır olun. Özellikle Kardinal / Öncü burçlar dediğimiz Oğlak-Yengeç-Terazi-Koç dörtlüsünde doğmuş olanların nasibi pek bol olabilir bu geçişten...
Tek önerim; önce canınızın yandığı yerin adını koyun! Bilin ki, orası sizin bütün bir yaşam boyu kalbinizi kıran, ayağınızı burkan, sesinizi kısan, ilişkilerinizi sarpa sardıran, içinizdeki olumlu potansiyeli ortaya çıkartmanıza engel olan temel DÜĞÜM'ünüz. O düğümü çözmeden, o acının içine girip yüzleşmeden ve ona daha önce bakmaya cesarete demediğiniz bir yerden bakmadan, hayatınız düzelmeyecek!
Acıdan kaçmayın bu aralar. Köşeye sıkıştığınızı farkettiğinizde ise, ona can havliyle yaklaşın ve hayatta kalmak için kolunuzu vermekten kaçınmayın. Bir sonraki kapıdan geçerken, evren size farketmediğiniz nice kol olduğunu gösterecek... Ama şimdi cesaret zamanı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder