15 Mart 2012 Perşembe

HANİ ''AŞK''la BAŞLAYAN BİR SÖZCÜK VARDI...

Bir süredir lafını edip durduğumuz şu meşhur ''Toprak Üçgeni'' - Boğa'da Jüpiter ve Venüs kavuşumu, Başak'ta Mars ve Oğlak'ta Pluto'dan oluşan üçgen - bugün ve yarın yeni bir misafir kabul ediyor. Şu anda Yay'da olan Ay Oğlak'a giriyor ve Pluto ile kavuşuyor... Bu bize nasıl yansır?

Ay'ın Oğlak'ta tedirgin olduğu bilinir. Dikkatimizi, aşka ve genel anlamda sevgiye değil, aşkla ilgili pişmanlıklarımıza ve hayatımızdaki sevgi yoksunluğuna çeker. O yüzden de inceden inciten ve yalnızlık hissini tetikleyen bir konumdur. Hele de, ''kan görmeyi sevdiği için tıp okumuş bir cerraha benzeyen''  Pluto ile birleşince, varın ne ince yerlerden ne derin sorgulamalar yaptıracağını siz düşünün...

Bu sorgulamalar nasıl mı olacak? Elbette vesilelerle... Bu vesileler, özellikle geçmişten gelen yüzler ve seslerle yaşanan karşılaşmalar olabilir! Çünki Mars ters... Eğer hayatımıza yeni birileri girerse, bu kişiler de bize sadece geçmişte yaşadığımız ve çözümleyemediğimiz dersleri tekrarlatmak üzere geleceklerdir. Yani bir tür ''ikmale kalmış gönül yolcularına, kurtarma sınavı'' mahiyetinde ilişkiler yaşamanız mümkündür.
Peki nerde kaldı bu Toprak Üçgeni'nin hayrı... Hani Venüs-Jüpiter kavuşumu şahane birşey olacaktı? Şahane olan, bizim aşkta veya genel anlamda ilişkilerde neyi, neden yaşadığımızı daha net görüp, gelecekte aynı hataları tekrarlamamak için bir şans elde etmemiz olacak.

Juno yani yaşamımıza eşlik eden kişileri ve eşlik etmek konusunda bizim yaklaşımımızı tanımlayan asteroid, Kuzey Düğümü yani bizi bekleyen açılımlar ile kavuşum haline. Ama kırık-çıkık uzmanı Neptün-Şiron kavuşumu ile de kare görünüm yapıyor! Evren bize, eş bulmak - ister iş, ister aşk, ister dostluk amacıyla - istiyorsan, eşlik etmekten ve eşlik edilmekten ne anladığını bir elden geçir diye sesleniyor.
Dolayısıyla, ilişkilerin yüceltici ve zenginleştirici boyutlarını deneyimlemek için önce bavullarımızdaki fazlalıkları ayıklamamız gerekiyor...

E kolay gelsin :)



Hiç yorum yok: