BALIK Burcu’nda Stellium … Hard-diske Format Atma Zamanı :)

Lavender Fields

Neptün ve Chiron uzuuun bir zamandır Balık’ta seyrediyor ve alemlere şifa dağıtıyorlar. Geçen hafta Mars da Balık’a girdi ve Neptün’le kavuşum bizi sıkı vicdan muhasebelerine zorlamaya başladı… Bugün itibariyle de Merkür’ün Balık’a geçişini idrak ediyoruz :) Aklın fikrin suküt ettiği, suya batıp yan yattığı, herkesin neyi bilip neyi bilmediğinden, ve gerçekte ne istediğinden az bişi şüphe ettiği bir zaman diliminden geçeceğiz… İki haftaya kalmaz; Güneş de arz-ı endam edecek Balık’a … benlik duygumuz belirsizlik hissiyle daha fazla yüzleşecek. Dolunay’a doğru Merkür retroya girecek. Veee dolunayın hemen ardından bolluk bereket Tanrıçası Venüs de köpüklerinden doğduğu denize geri dönecek ;) Kısacası Şubat biterken bütün iç gezegenler ve Neptün-Chiron ikilisi, Balık’ın ilk iki dekanında dizi dizi inci olacaklar …

Balık’ın ana teması ÇÖZÜLME’dir.

Düğüm düğüm olur insanın içi çıkış bulamadığı durumların ortasında kaldığı zaman. O düğümleri bazen yok sayar, bazen üstüne birkaç tane daha atıp kendimizi savunuruz. Savunma cümleleri hep ama hep AMA ile başlar :) Ne var ki, bir ömür AMA’larla geçirilmek için çok kısa bir süredir… bazen o düğümlere İskender Kılıcı vurmak gerekir ki, aslında ne kadar anlamsız bir çıkmazı hayatımızın meselesi haline getirdiğimizi görelim…

İnsan niye hayatını ya da davranışlarını savunur? Çünki YETERSİZ olduğu gerçeği ile yüzleşmekten korkar… Oysa bilmediğimiz, göremediğimiz o kadar çok bileşen vardır ki, yetersiz kalmamızdan daha doğal birşey olamaz… Kabullenme yerine savunma moduyla davranmamızın temel nedeni SEVİLMEMEK korkusudur! Yaptım AMA… Dedim AMA… Valla billa ben değil pisçocuk suçluydu :)

PİSÇOCUK … Hep pis, yanlış, kötü, uygunsuz olmaktan korkarız. Sevilecek biri olmamaktan… O yüzden özümüzdeki güzelliği farkedip parlatmaya değil, kendimizi ”beklendiği gibi” göstermeye çalışırız. Kendimizi eksik, yanlış, kaybetmiş, yıpranmış, becerememiş hissettiğimiz her yere bir düğüm atıp, onarılmamış yaralarla yola devam etmeye çalışmamız ve hep inkar etmemiz ve hep başkalarını ya da koşulları suçlamamız bundandır…

ONAY alma arzusu… Ebeveynlerimizden başlayıp – ahh o ciğer açan aile hikayeleri… – yakın çevremize giren her insanla ilişkimizde ONAY üzerine kurulu bir ağ örgüsüdür hayatlarımız. Ve özümüzü ortaya çıkartmak yerine çoğu kez bu onayı almak için JOKER kullanırız. Joker, en fazla para eden yanımızdır; Güzelliktir mesela… İnsanlar güzeli şımartır! Para veya diğer kaynaklardır… İnsanlar kullanabildikleri kişiyi hoş tutar! Vericiliğimizdir … İnsanlar talepkardır ve HAYIR diyemeyene yönelirler. Ama birkez HAYIR dedin mi senden kötüsü olmayıverir :)

Okudukça düğümleriniz acıyor değil mi Dostlar…

Nerden geldik buraya… Çözülmelerden! Balık’ta Stellium ÇÖZÜLMELER zamanıdır! Hayatınızdaki - artık düğümle, yamayla, yalan-dolanla, mış-gibi yapmayla - tutmayan bağların çözüldüğünü ve kendimizle yüzleşmekten başka çıkar yolumuz kalmadığını göreceğimiz bir zamandır

Astrolojiyi neden seviyorum biliyormusunuz; Çünki ilk kez bir DOĞUM HARİTASI’nın gerçek manasını idrak ettiğimde, şunu da anladım; YARATAN BİZİ TAM İSTEDİĞİ GİBİ YAPMIŞTIR. Ne eksik, ne fazla… Ne olduğumuz gerçeği ile yüzleşip, bu konuda dürüst olduğumuz ve elimizde olan formatı – elbette ”Naapiyim ben böyleyim!” kaçamaklarına sığınarak değil - en onurlu, ve en verimli şekilde kullanmak için gayret gösterdiğimiz zaman RAB BİZDEN HOŞNUT OLUR. Alabileceğimiz en güzel ve en gerçek onay da budur…

A Change’s Gonna Come! İdollerimden biri olan Martin Luther King‘in tepeye çıkarttığı ”Sivil Haklar Mücadelesi”nin bayrağı olan parçalardan biridir… Dolayısıyla hemen hemen – Sezen Cumhur Önal’ın deyimiyle – bütün ”çikolata rengi siyahi” şarkıcılar bir kere söylemişlerdir… Ama galiba şarkıyı tabiri caizse ”aşka getiren” Al GREEN’in yorumudur :)”Nehrin kenarındaki bir çadırda doğdum benVe o günden beri akıp gidiyor hayatımTıpkı bir nehrin suyuna kapılmış gibi Hiç kolay olmadı yaşamımNe var ki ölüm de korkuttu gözümü;Çünki bulutların ötesinde ne olduğunu bilmiyordumAma çok uzun zamandır bildiğim birşey var ki;BİR DEĞİŞİM … BÜYÜK BİR DEĞİŞİM GELİYOR!”