22 Şubat 2013 Cuma

Merkür Mars Kavuşumu, Ay ile Üçgen Yapıyor ve Uçuş Kumandasını Ele Alıyor…




Castillo de Lago by Debbie Bonsack
Castillo de Lago by Debbie Bonsack

n uçuşa kalkan Ay-Pluto karşıtlığı idi… Bugün ise Ay Düğümleri! Ay bir yandan, Mars-Merkür kavuşumu diğer yandan Güney Ay Düğümünün kulaklarına asılıyorlar. Kuyruk Kuzey AY Düğümü. Uçurtmanın burnu ise Güney Ay Düğümü… Nasıl yani ileri değil geri mi uçuyor uçurtma? Biz uçmuyor da yere mi çakılıyoruz!

Ne gelmiş bu uçurtmanın başına… elbette Lilith Apla! Lilith, Mars-Merkür kavuşumuna kare; yani olumsuz yargılarımız, intikam arzularımız, korkularımız, vesveselerimiz, yakamıza yapışan alışkanlık ve zaaflarımız ve endişelerimiz uçurtmanın dengesini bozuyor ve bizi geriletiyor…

Ay, Mars ve Merkür bir arada olduğuna ve dümeni Güney Düğümü’nden yana kırdıklarına göre, geleceğe yürümemize engel olanları bulmak için, geçmişe dönük bazı değerlendirmeler yapacağız bugün. Demek ki geleceği inşa etmemize engel olan kızgınlık, korku, vesvese, olumsuz duygu ve endişelere bir el atıcaz…

Elbette geçmişe düşman veya suçlu arayarak bakmak, birilerini ya da kendimizi yargılayıp asarak, acı ve pişmanlık denizinde boğulmak… Yani burnu çakılmış uçurtmayı düştüğü batakta bırakmak da mümkün…

Zaten hep böyle yapmaz mıyız? Yakamızı eski hikayelerden kurtarıp yeni ufuklara yelken açamayışımızın SEBEBİ olarak, hep geçmişten gelen acı, yıkım ve hüzünlerimizden dem vurmaz mıyız uzuuun uzun… Güzel Türkçemiz’de bunun adı BAHANE’dir :) Bahane dediğiniz ısıtıla ısıtıla vitamini bitmiş, tadı kaçmış bir yemeğe benzer. Yani insan bahanelerle ne onar, ne doyar! Sadece ağzının tadı, ömrünün bereketi kaçar…

Gelin siz bu uçurtmanın burnunu yine uçmanız gereken ufuklara çevirin! Nasıl mı? Geçmişi bahane etmeyin… GEÇMİŞTEN SADECE DERS ALIN!

Bana da ”Ama Juno, sen benim neler yaşadığımı bilmiyorsun…” minvalinde mesajlar gönderip bu ”Yapıverin şekerim noolucak” tadındaki yazılarımın manasızlığını kafama vurmaya kalkmayın boş yere ;) Kimse kimsenin hangi yollardan geçerek olduğu yere geldiğini bilemez! Ayrıca da yaşadıklarımız, ne duruşumuza bahane olsun, ne de malul gazi istiklal madalyası gibi yakamıza takalım diye geçmemiştir başımızdan… Onlar bizim sessiz yol göstericilerimizdir. Her düşüş, bir kalkışa, her kapanan kapı açılacak bir kapıya, her gece bir sabaha vesile, her göz yaşı bir gülümsemeye habercidir… Yeter ki siz uçurtmanın burnunu göğe çevirin ve bu kez dümeni elinde tutan kafa, ESKİ KAFA olmasın…!

İyi uçuşlar ;)

Gül Kuruttum … Bir sözlü dinleyin Cengiz ÖZKAN’dan, bir de enstrümantal Cenk ERDOĞAN’dan … Dökün bakalım kurumuş gül yapraklarını eski defterlerin arasından, ne hikayeler anlatacaklar size bugün ;) Eski hikayelerden yeni mesajlar çıkartmanız dileğiyle…




http://www.youtube.com/watch?NR=1&v=maszqQbeZEU&feature=endscreen

http://www.youtube.com/watch?v=m-9Ek1n_iOU

Hiç yorum yok: