11 Haziran 2013 Salı

”ESKİ HATALARDAN DERS ALMA” zamanı…


Thouhtfully Brushing Her Hair...
THOUGHTFULLY BRUSHING HER HAIR…

Dün ürkek ve korunmacı Yengeç’te yolculuk yaparken gökyüzünün bütün dramalarını harekete geçiren ve herkesi tedirgin eden AY, bugün Pluto ile zıtlaşan Venüs’ten usulca uzaklaşıyor. Ama akşam üstüne kadar Merkür ile temasını koruyor. Bir yandan da Kuzey Ay Düğümü’nden başlayıp Güney Ay Düğümü’ne uzanan ve bir kulağı Chiron tarafından tamamlanan bir uçurtmanın öbür kulağından tutuyor. Güney Ay Düğümü Boğa’da, yani Pluto ile zıtlaşan, acı çeken, mahrumiyet ve gözden düşme korkuları ile kıvranan Venüs’le ilişkilli… Kuzey Ay Düğümü ise Akrep’te, yani Neptün ile kare yapan, kendinden şüpheye düşen, kendi inançlarına kendi ihanet eden ve haksızlıklarını haksızlığa uğramış olmakla meşru hale getirmeye gayret eden Mars ile ilişkili… Öte yandan Neptün Satürn Üçgeni de, bugün TAM AÇI halini aldı! Bu durumda;

”BEN NERDE YANLIŞ YAPTIM” dedirten bir gökyüzü ile karşı karşıyayız Dostlar!

Mahrumiyet çekme, gözden düşme, haksızlığa uğrama, sevilmeme, reddedilme korkuları, hepimiz için TANIDIK duygulardır… Böyle durumlara maruz kalmak ya da bunun olabileceği zannına kapılmak, hepimizi sarsar ve de kaygı düzeyimizi, hatta panik eğilimimizi arttırır. Ve eğer dirayetli olmazsak, böyle duygu halleri, HATA yapma, asıl önemli olanı gözardı etme, kendi savunduklarımızla ters düşme, bize yapılmasını istemediğimizi başkasına yapma gibi davranışları tetikler…

Böyle hallerde kalan kişinin, acil aksiyona ya da söze değil, içine dönüp düşünmeye ve durumu yeniden değerlendirmeye ihtiyacı vardır. Bir de dünyanın merkezinin kendisi olmadığını hatırlamaya…

İnsan kendinden sorumludur! Ancak tek başına değildir… Ve dünya bireysel menfaatler etrafında dönmez. İnsanlar birçok konu hakkında bizden daha farklı bir bakış açısına, ya da farklı önceliklere sahip olabilirler. Biz hep kendi tercih ve çıkarlarımızın peşinde olur, kendi önceliklerimizi hayata geçirmek derdiyle davranır ve buna zıt duran ya da bunu destekler bir konumu olmayanları elimizin tersiyle bir kenara itersek, bir süre sonra yalnızlaşır, düştüğümüz zaman elimizden tutacak, sözümüze kulak verecek birini bulamaz oluruz…

Böyle bir durumda kaldığımız zaman, korkuyu gurur ve kibir ile örtmeye çalışmak, edepsizliğe ,ya da kendimizi acındırmaya başvurarak insanların ilgi ve desteğini çekmeye uğraşmak, eskilerin deyimiyle biganedir yani BOŞ İŞ’tir! Yapılması gereken, kabuğumuzdan çıkıp SIRADAN insanların arasına dönmek, bir özür borcumuz olanlara özür, bir selam borcumuz olanlara selam, bir gönül borcumuz olanlara gönül vermek, ve önce konuşmak yerine ÖNCE DİNLEMEK’tir!

Çözüm ve uzlaşma getiren bütün yollar ÖNCE ŞEFKAT’ten geçer…
Dinler ayırır, YARATAN’a İMAN birleştirir…
Politika ayırır, İNSANA SAYGI birleştirir…
Kişisel menfaatler ayırır, ORTAK PAYDA’da buluşmak birleştirir…
Kibir ayırır, ŞEFKAT birleştirir…

BİRLİK getiren platformlar, insanları ayırarak yükselenlerin de, EGO’nun da işine gelmez!

Bazı insanlar ÖTEKİ tarafta dursa da, gönlünüzde onlardan AYRILMAYIN… Zira bütün nehirlerin akacağı tek bir okyanus vardır. O da RABBİN SEVGİSİ’dir. Ve kardeşine, komşuna, hatta düşmanına, yani ÖTEKİ’ne saygı ve şefkat göstermeden, bütünlük duygusuna ve iç huzuruna ulaşmak mümkün değildir.

Bilgelik kılıcına tek başına sahip olmak isteyen bir kızın yol açtığı işler hakkındadır ”Crouching Tiger Hidden Dragon” … Nefis bir film olmanın ötesinde nefis de müziklere sahiptir… Yo Yo Ma da viyolonseliyle eşsiz bir katkıda bulunmuştur

http://www.youtube.com/watch?v=1n16h16jtGw


Hiç yorum yok: