28 Haziran 2013 Cuma

VENÜS ASLAN’da … Haşmetmeap’ın Gözdesi Paris’ten Döndü:)

Teeze 059


GÖKLERDEKİ PAPARAZZİ’niz JUNO Bildiriyor: FLAŞ … FLAŞ… FLAŞ… Haşmetmeap’ın Gözdesi 27 Haziran itibariyle yazlık sarayına teşrif etti! Ancak bu ziyaretin pek dikkate şayan bir şerait altında cereyan ettiğini de bildirmeden geçmeyelim… Kıymetlimisss Paris’teki alışveriş ve eğlence turlarına tam da Merkür’ün ters hareketine başlaması ile birlikte ara verdi ve kulağımıza çalınanlara göre istirahatine Merkür’ün düze çıkmasının hemen akabindeki bir tarih olan 22 Temmuz’a kadar devam edecek… Durgun ve renksiz hatta alenen tatsız geçmesinden endişe ettiğimiz bu RETRO devresine, parfüm kokuları, dehşetengiz stilettoları ve jet sosyetenin gündemini sallayacak havuz partileri ile şan vereceği için hepimiz ziyadesiyle mutlu ve heyecanlıyız!

Aşk’ın, hazzın, dünyevi güzelliklerin, uyum ve dengenin ilahesinin, alemlerin göz bebeği ve gönüllerin efendisi Aslan’ana girişi olsa olsa böyle duyurulur :)

Önümüzdeki 5 yıllık bütçeyi peşinen krize mahkum etmek pahasına da olsa, ultra-çarpıcı bir ambiyansa bürünmek… İlle de birinç olmak adına abartıp azcık da gülünç olmak… Hayatı bitmeyen bir festival tadında yaşamak ve yine de güzellik uykumuzu asla ihmal etmemişcesine formda görünmek… İşte bu başlıklar Venüs’ün Aslan’daki seyri boyunca ”IN” olacak konseptlerdir.

Arka planda din, devlet, iktisat ve adalet elden gitse de, vitrindeki azamet ve asaletten bir nebze ödün verilmeyen LALE DEVRİ, uzatılmış bir Venüs Aslan’da dönemi gibidir… Ve bu alemde İMAJ HERŞEYDİR!

Hiç bir zahmetten kaçınılmayarak suya sabuna dokunmayacak sanatçılar enternasyonal fuara getirtilir… Alemlere şan olsun diye yetimlere onyüzmilyon kalem dağıtılır… 41 buçuk iklimden 20 milyon adet ağaç getirtilip şehrin göbeğindeki bahçeler ve yol kenarlarına dikiltilir… Yani HERŞEY YOLUNDA mesajı altın rengi egzost dumanı çıkartan uçaklarla göklere yazılır…

Amaç ne derseniz; hoş olmayan görüntülere izin vermemek, akıllarda fikirlerde bir hoş seda bırakmak, ve dee illaki ve katiyetle sonsuz bir sevgi ve saygı elde etmektir :)

Yani bu aralar yüksek tondan ve genel kabul gören klişelerin fazlaca kullanıldığı, HAMASİ konuşmalar dinleyebilir, kötü niyetli olmayan ama sabır ve gayretten ziyade uygun olanı söyleme arzusu ile söylendiği arkası da pek dolmayan iddialı sözlere kapılabiliriz… Ya da böyle bir AŞIK atma sevdasına biz düşüp, hayatın eksenini kaçırabilir ve biraz da boş sayılabilecek işlere uzun vakitler harcayabiliriz…

”Ne zararı var?” derseniz … Zararı yok ama illa ki bir kararı olmalı :) Yani Haşmetmeap’ın Gözdesi gözümüzü boyadı diye, hayatımızın şakülü kaymamalı… General Franco: ”Ben İspanya’yı Futbol, Fiesta ve Fado” ile yönettim derken tam da böyle bir göz boyama, baş döndürme ve galeyana getirme durumundan söz ediyordu sanırım…

Bizi kaygı ve kararsızlığa sevk eden Retro Yengeç Merkür ve bunları hasır altı etmek için bize goy goy yapan Aslan’daki Venüs değil göğün asıl meselesi! Asıl konu ab-ı hayat gibi şifa verecek olan Satürn – Jüpiter – Neptün üçgeni…

Gelin biz gündelik kaygılar ya da üfürükten olgular arasında kaybolup Zeitgeist’ı yani Zaman’ın Ruhu’nu kaçırmayalım :)

Bu yazıya bence en çok Pembe Hayat eşlik eder! La Vie En Rose – Melody Gardot

Hiç yorum yok: