7 Ocak 2013 Pazartesi

Akrep'te Satürn - Ay Kavuşumu ... Farkındalıkla Başetmek Gereken Bir Gün



Lilith
Lilith (Photo credit: rami.sedhom)
Son iki gün biraz hassas konularla haşır neşir olanlar, bugüne ağızlarında acı bir tatla başlayabilirler. Bu tadı güne yaymamakta fayda var! Akrep’teki Satürn – Ay kavuşumu Lilith’den 150 derece açı alırken nihayet yüzleştiğimiz konuların, gözardı edilmiş yanları hakkında biraz vehim vesvese boyutuna da varan sorgulamalar yapmamıza neden olabilir. Ama böyle didiklemeler, dönüp dönüp hırslanıp sinirlenmeler, yazıp yazıp delilenmeler filan … bunlar hayırlı işler değildir :)


İnsan gerçekle yüzleşince, aksiyon alma ihtiyacı duyar. Kendini ”kaybeden” konumunda görür. Bu hissi gidermek için aksiyon almak ister. Aksiyon iki türlü alınır; ileri dönük yapıcı ve dönüştürücü ya da geriye dönük yargılayıcı, yıkıcı. Farkındalık oluşturan deneyimler, bize gelişmemiz ve tutumlarımızı, tercihlerimizi yeni bir boyuta taşımamız için verilmiş hediyelerdir. Yargılayıcı ve yıkıcı tavırlar ise, ileri gitmemize engel olan tutumları yeniden üretmemize, ve son günlerde yaşadığımız hengameyi aslında boş yere çekmiş olmamıza neden olacak, ”kaybeden” davranışlardır. Hani bir laf vardır; ”İnsan-oğlu tuhaftır herşeyi, kaldırmaz. Olacak dersin kızar, olurken aldırmaz.” diye :) Kaybeden’lik bir gerçeğin yüzümüze vurulmasıyla, bir durumu farketmekle olmaz. Bize kaybettiren başkaları değildir. Bizim zaaflarımız, bizim tercihlerimizdir. Dolayısıyla aslında ne duruma, ne de bizim kayıplarımıza kou mankeni olan insanlara kızarız. Biz aslında kendimize kızarız…

O yüzden bugün yapılmaması gereken bir başka hareket de, uçan kafa dalma operasyonları!!! Sinirlenip SMS atmalar, telefona yapışıp saydırmalar, kapılara dayanmalar filan gayet gereksiz… Birşeyi farkettiğiniz zaman önce kendi içinize çekilin Dostlar … kendinizle söyleşin. Acıyı yeni bir acı yaratarak gidermeye çalışmak eski usuldür. Eski usullerin bizi getirdiği yer bellidir. Bu kısır döngüden çıkmak için, duyguya mesafe almak ve kendi içimizdeki kısır bakış açılarının farkına varmak gerekir. Hatırlayın Mars – Satürn karesi hakkında geçen hafta yazdıklarımı – reklamlarrrrr – hatta dönün bir daha okuyun lütfen! Öğrenmemiz gereken şey BIRAKMAK!

Hakkını verelim yaşamın … bırakalım başkalarını yargılamayı, cezalandırmayı … bırakalım pişmanlıkları, hırçınlıkları … geçmişin yakasını bırakalım ; öğrendiklerimizin hakkını verelim.

Bugün akşama doğru Ay, tıpkı limana yanaşmış bir gemi gibi bizi ileri götürmek için bekleyen Kuzey Ay Düğümü’ne doğru ilerler. Yarın sabah, hem gemiye binmiş, hem de Ay Yay’a geçtiği için daha feraha çıkıp, taze ufukları görmeye başlamış oluruz. O yüzden bugün, sukunet! Ne vehim, ne vesvese, ne saldırganlık, ne yıkım … Sadece bilmek, kabul etmek ve sessizce sindirmek hayatın sunduğu dersi.

Yarın ola hayrola!

Alp Ersönmez ve Erkan Oğur tam böyle günler için bir çalışma yapmışlar birlikte … ”Burada Yaralı Biri Var.” Müzik Ruh’un Gıdasıdır. Sarar yaraları … sular gönlümüzün tazelenmeyi bekleyen tohumlarını … bizi koynunda yarına saklar.



http://www.youtube.com/watch?v=xS-XB9uOfQg

Hiç yorum yok: