2 Ocak 2013 Çarşamba

UFUKTA MARS SATÜRN KARESİ GÖRÜNDÜ … Anlamsız Çatışmalardan Kaçınma Zamanı!



Playing with Fire - Laura Marie
Playing with Fire – Laura Marie
Yeni Yıl’ın ilk günü çok da parlak geçmedi biliyorum… Bittiği sanılan hastalıkların nüksetmesine benzer bir duygu çöktü çoğu kişinin üzerine. Ama bugünle birlikte ritminizi bulmak daha kolay olacaktır. Oğlak’ın ilk dekanında yakın aralıklarla dizilmiş duran Merkür, Juno, Pluto ve Güneş, Akrepteki Satürn’den deestekleyici etki alıyorlar. Ay‘ın da Başak’a girmesi ve gün içinde bu gezegenleri olumlu bir açıyla etkileyerek ilerlemesi nedeniyle, ruh halimiz toparlanır. Motivasyonumuz artar ve denge hissimizi yeniden kazanırız.

Bu aralar dikkat edilmesi gereken tek şey, ani tepkiler ve yıkıcı tavırlar!

Mars – Satürn karesi giderek etkili olmaya başladı zira… Ocak Ayı’nın ortalarına kadar da etkisi çeşitli gezegen katılımlarıyla devam edecek. Mars’ın Kova’ daki yerleşimi aslında Akrep’teki Satürn ile - Kova’nın klasik yöneticisi Satürn, Akrep’in klasik yöneticisi de Mars olduğu için - bir tür karşılıklı ağırlama içeriyor. Üstelik, Uranüs yani Kova’nın modern yöneticisi de Mars’ın has adamı Koç’da ve Kova’daki Mars ile ılımlı açıda. Bu ilginç üçlü, beklenmedik çıkışlarla tetiklenecek hızlı dönüşümleri davet ediyor hayatımıza. Ama DÖNÜŞÜM adı üstünde etkileşimli bir durumdur; yani bilinçsiz tepkiler değil bilinçli katılım gerektirir.

Oğlak’taki Merkür, Uranüs’e kare yapmaya başladığı ve Ay da bugün Merkür’ü destekleyeceği için, olayların gelişme hızı şaşırtıcı olabilir. Daha önce hiç farketmediğiniz detaylar, şaşırtıcı vesilelerle dikkatinizi çekip, büyük resmi daha farklı yorumlamanıza neden olabilir. İnsan şaşırmayı sevmez… Kendini kandırılmış hisseder. Ve bu durumda verdiği ilk tepki, aptal ya da güçsüz olmadığını ispat etmek kaygısıyla sert bir çıkış yapmaktır. Toprak grubundaki yoğunlaşma, – hele bugünki gibi Başak’taki Ay’la da desteklenince – yargılayıcı, suçlayıcı ve ödünsüz olma eğilimimizi arttırabilir.

Oysa idrak, hazımla birleşmedikçe her zaman hayırlı sonuç vermeyen, yutulması zor bir lokmadır… Hele de arkasından gelen tepkiler, idrakımıza hiç mi hiç yakışmıyorsa!

Öneriler;
  • Aklınıza gelen her fikri, dilinize gelen her sözcüğü hemen sarfetmeyin. Yeni parçaları puzzle’ın içine özenle yerleştirip, manzarayı sakince izleyin… Kaygılanmadan, hırslanmadan, yargılamadan, saldırmadan, kırıp dökmeden önce çok iyi düşünün. Davranışlarınızda, tepki değil, amaç odaklı olmaya önem verin.
  • Kilitlenen telefonun bütün tuşlarına birden basmak, ağırlaşan bilgisayarın tepesine ‘bi sümsük’ indirmek, size istediğiniz cevabı vermeyen insanları arayıp yenilip yutulmayacak laflar söylemek, yineleyen fiziksel sorunlarınızı yok sayıp – burkulmuş bilekle spora gitmek, yılbaşı akşamından hasarlı midenize yüklenmeye devam etmek gibi – kendinizi riske atmak, alkollü arabaya binmekten dolayı ehliyetinize el konulmuşken bişey olmaz deyip trafiğe çıkmak türünden, HEPTEN AYKIRI hareketlerden sakının :)
  • Eğer yapmak istedikleriniz ile yapabilecekleriniz arasında bir çatışma varsa, koşulları ve elinizde olan seçenekleri değerlendirmek için önce kendinize zaman verin.
  • Geçmişte de benzer olaylar karşısında verdiğiniz tepkileri ve aldığınız sonuçları şöyle bir hatırlayın. Ve kendinize; ”Bu bir sınav!” deyin… Serinkanlılığınızı toparlamak sizi aynı hataları tekrar edip, birkaç adım geri düşmekten korur.
  • ”Ne duruma düşürüldüğünüz” gibi şeylere takılmaktan vazgeçin. Her durumda ayağa kalkıp yürümek ve yeni bir çıkış bulmak sizi sadece geliştirir. Yeter ki, sizi düşürenlerin seviyesine düşmeyin!
  • ”Sırasımıydı şimdi tam da…” diyorsanız, işte o tam yapmak üzere olduğunuz ama önü kesilen şeyi, bir daha gözden geçirin; belki de evren küçük bir kaza ile büyük bir felaketi önlemektedir :)
Yeni Yıl’ı yeni yapan, yeni tutumlara geçiş yapma gayretini göstermemizdir…

Orhan Baba’nın Gönül’ünü DUMAN feci güzel yorumluyor … Deli Gönüllerinize İyi Bakın Dostlar! Onları samimiyetsizliğe, sıradanlığa mahkum etmeyin, deli güzelliklerine, saf ve sabi ışıltılarına sahip çıkın. Ama unutmayın hırsın, yıkımın, hoyratlığın, gönülle bir alakası yoktur… O bildiğiniz çıplak nefstir! Gönülle nefsi sakın olun birbirine karıştırmayın…

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Teşekkürler .hem uyarıcı hem dikkat edici :) ufuk

JUNO ASTROLOJİK DANIŞMANLIK dedi ki...

Rica ederim :) ama bir 15 gün kadar dikkatli olmamızda fayda var haikaten!

Adsız dedi ki...

Yazınızı okuyunca gözyaşlarımi tutamadım

JUNO ASTROLOJİK DANIŞMANLIK dedi ki...

Sanıyorum sizi sarsan birşeyler yaşamışsınız ... ama emin olun bugün farklı sebeplerle ve farklı boyutlarda - ben de dahil - birçok insan benzer şeyler yaşadı. Ben kendi adıma, olumsuz düşünmeyi bırakınca ilerleyen saatlerde olumlu bir gelişme yaşadım. Ama genel koşullar zorlayıcı ve ilerlerken zarar görmemek için ılımlı olmak şart :) Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

Sevgilerimle..

Aycan dedi ki...

Sevgili Juno, bugün geriye dönük bu yazınızı okuyuca ve daha sakinleşmiş olduğum bu anlarda :)yaşadığım kotu günlere geri dönerek takvime baktım, tam da erkek arkadaşımın neredeyse alelacele ağlayarak kaos içerisinde beni terketme sinyali verdiği ve kararsız kaldığı ama 4 ocakta terkettiği gün:)Acaba onu bu kadar sıkıştıran göksel etkiler boğa burucu olan erkek arkadaşımın yanlış bir karar aldığına işaret edebilir mi?

JUNO ASTROLOJİK DANIŞMANLIK dedi ki...

Sevgili Aycan Hanım ... birgün mesleği psikoloji olan bir bey bana aynen şöyle demişti: ''Bir erkek ben sana yaramam diyorsa ona inanmaman için hiçbir sebep yoktur!'' Bir insan bir karar aldıysa bu ona aittir - günahı sevabıyla! Bunun YANLIŞ olup olmadığını tartışmak hayatın sistgemine aykırı. Bence artık her ne olduysa benim için hayırlı olandı... bundan sonra da hayırlı şekilde devam etsin ya da bitsin deyip konuyu merkeze havale edin yoksa zarar göreceksiniz. Sevgilerimle :)

JUNO ASTROLOJİK DANIŞMANLIK dedi ki...

BAKIN ne yazmışım yukarıda :)

”Ne duruma düşürüldüğünüz” gibi şeylere takılmaktan vazgeçin. Her durumda ayağa kalkıp yürümek ve yeni bir çıkış bulmak sizi sadece geliştirir. Yeter ki, sizi düşürenlerin seviyesine düşmeyin!

”Sırasımıydı şimdi tam da…” diyorsanız, işte o tam yapmak üzere olduğunuz ama önü kesilen şeyi, bir daha gözden geçirin; belki de evren küçük bir kaza ile büyük bir felaketi önlemektedir :)

Huzurlu Olun - Su Yolunu Bulacaktır :)