8 Nisan 2012 Pazar

MARS, VENÜS, NEPTÜN, JUNO ve AY DÜĞÜMLERİ... Herkes Birbirine Karşı Olmak Zorunda mı...?

Retro halini tamamlamasına az kala Mars, yine Neptünle sert bir karşıtlık yaşıyor. Sandıktaki, yatak altındaki iskeletler rüyalarımıza giriyor, bilinçaltımızı kurcalıyor... Vicdan muhasebeleri, kararsızlıklar, ne istediğini ve hatta ne hissettiğini bilememe halleri... Venüs-Güney Ay Düğümü kavuşumu ve Juno - Kuzey Ay Düğümü Kavuşumu arasındaki karşıtlık da, bu çizgiyi tam göbeğinden kesip, nefis bir kareye yani hayat memat meselesine dönüştürüyor.

Güney Düğümü - Venüs kavuşumunun Mars'a kare yapması, bizi karşı cinsle olan ilişkilerimizi masaya yatırmaya zorluyor. Aşk istiyoruz evet... Hatta yalnız kalbimiz değil, bedenlerimiz de aşkı istiyor hatta bizi zorluyor. Ama içimizde bir yer adım atmaktan korkuyor. Kırılmaktan, yorulmaktan, hayak kırıklığına uğramaktan yorgun gönül yolcularıyız... Arzu, Temkin, Sevilme İhtiyacı ve Birşeyleri Değiştirme Güdüsü arasında paramparça olmuş vaziyette, kalbimizi elimize almış otuyoruz.

Öte yandan aşkı çağrıştıran sinyaller de yok değil hani ortalıkta... Dar alanlarda, kısa paslaşmalar - Uranüsyen kıvılcımlar - bütün duyularımızı uyarıyor. Bazılarımız kafaüstü atlamıyor mu bu dalgalara? Atlamasına, atlıyor da... sörf yapabiliyor mu tatlı tatlı, orası meçhul...

Birşey eksik... Ya da birşey bizim içimizde anlamını bulmak için kıvranmakta.

Kadın olmak ne demek? Ya erkek olmak...? Aşk ne sahi...? Neden var aşk? Bu soruların cevabını herkes kendi yolunda kendi meşrebince bulacak. Hele Mayıs'daki Venüs geçişi bir başlasın da...

Ben ise Afranius'dan bir alıntı ile bitirmek istiyorum bu yazıyı:
''Herkes Arzular, Bilge Adam ise YALNIZCA SEVER''

Bir de Akdeniz şarkısı yakışır mı... YAKIŞIR ;) - Buika'dan Falsa Moneda / Yanlış Seçim





Hiç yorum yok: