Hepimiz biliriz hangi durumda neyi yapmanın yakışık aldığını
Tutamadığımız sözler uykumuzu böler - en fazla da kendimize verdiklerimiz!
Daha az sigara içmek,
Daha çok meyve daha az tatlı yemek,
Daha az dedikodu yapmak,
Boynumuzdan aşağısıyla olduğu kadar yukarısıyla da ilgilenen insanlarla çıkmak,
Hayalkırıklıklarımızı alışverişe çıkarak bastırmak yerine, onlarla yüzleşmek,
Büyüyen borçları ödemek için küçük de olsa bir adım atmak,
Bize ağır gelen yalanları, gerçeklerle temizlemek,
YANİ; öz-yıkım içeren davranışlarımızdan uzaklaşmak, kendimize ve başkalarına karşı açık, dürüst, tutarlı ve sorumluluk sahibi olmak isteriz.
Bunları yapabilmek için arzularımızı dirayetle - kararlılık ve gayretin mükemmel karışımı - bütünlemek gerekir.
İşte göklerde oluşmaya başlayan Venüs - Satürn üçgeni öyle bir açıdır. Satürn ağırkanlı bir şekilde geri giderken, Venüs de yavaştan onun karasularına doğru dümen kırdı. Epey bir oyalanacaklar - neredeyse Haziran başına dek - birbirlerinin uyum aralığında...
Üstelik bu aralar Güneş de Pluto ve Chiron ile uyumlu açılara girmiş durumda. Yani hepimiz kendimizi ve yaşamı şifalandırmak adına daha istekliyiz.
Kendini sevmeyen, hiç kimseyi sevemez!
Ancak kendini sevmek, hep nefsinin arzusunu yapmak değildir...
Kendini sevmek, önce yaşama saygılı ve onunla uyumlu olmaya çalışmaktır.
Gökler bu ara böyle bir uyumlanmaya kucak açmış durumda.
Bu fırsatı hepimiz iyi değerlendirelim.
Pişmanlıklar Kraliçesi'den bir şarkıyla bütünlemek istedim bu yazıyı :))))
http://www.youtube.com/watch?v=xmJ5gwJxidA&feature=related
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder